Kimse görmezse veya bilmiyorsa yanlış bir şey yapmak doğru mudur? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı

Kimse görmezse veya bilmiyorsa yanlış bir şey yapmak doğru mudur?

Cümlede çok fazla kavram var!

Kimseden kasıt ne?

Hukuku ön plana çıkaracak kişiler mi? Yoksa yakın çevre mi?

Görmezseden kasıt ne?

Baktı görmedi mi? Yoksa baktı gördü, ama görmezden geldi mi?

Bilmiyorsadan kasıt?

Hiç duymamış mı, yoksa tersi şeyler biliyor da o yüzden mi bilgiye sahip olmayıp bilmiyor olarak addediliyor?

Peki yanlış ne?

Kime göre, neye göre yanlış?

Son olarak “doğru” var?

İşte bu kelime biraz garip.

TDK’de gerçek anlamında kullanılıyor, fakat kesinlikle gerçek ile aynı anlamda değil. Örnek:

Doğru söylüyorum.

Gerçek söylüyorum.

Art arda okuyunca biraz gerip geliyor değil mi? Öyle de zaten, çünkü birbirinin yerini karşılamıyorlar. Sana göre doğru olan bana göre doğru olmaz. Oysa gerçek bir tanedir. İnsan gerçek söylemez. Doğruyu ya da yanlışı söyler.

Şimdi…

Kimse görmüyorsa veya bilmiyorsa ‘yanlış’ bir şey yapmak doğru mudur?

Çok güzel bir benzetme var.

Ormanda bir ağaç düşerse ve bunu kimse duymazsa, bu gerçekleşmiş midir?

İnsanların çoğu buna evet cevabını vermektedir. Çünkü onlara haber götürüyorsunuz. Eşekten bir farkın var mı sorusuna verilen otomatik hayır cevabı gibi bir şey bu.

Evet eşekten bir farkımız var. Ağaç da düşmemiştir.

Neden?

Aslında cevabı çok basit!

Çünkü kimse duymadı. Eğer hiç kimse duymamışsa ağacın düştüğünü kim bilecek? Hiç kimse! Dolayısıyla ağaç devrilmemiştir.

Ken Robinson bu durumu biraz esprili bir dille açıklar.

Eğer bir adam ormanda aklından geçeni söylerse ve onu hiçbir kadın duymazsa, hala haksız mıdır 😊

Yine bir karikatürde, ağacın altında bir çift oturmuş sessizce güneşin batışını seyrediyor. Erkek olan birden bağırıyor.

Hani sınıfta bir sessizlik olur ya, öğrencilerden biri de o an kabustan uyanmış gibi birden bağırır 😊 karikatürdeki esas oğlan da sınıftaki çocuk gibi birden bağırıyor. Diyor ki:” Ne yazar albaysan.” Tek kare karikatürden anlıyoruz ki bizim oğlan asker, albay da onu fırçalamış, o da merdiven konuşması yapıyor. Kızın yanında Albaya bağırıyor 😊 kız içinden: “Deli mi, ne?” diyor.

Evet. Ormanda bir ağaç düşerse ve bunu kimse duymazsa bu olay gerçekleşmemiştir.

Ormanda aklından geçeni söyleyen adam haklı veya haksız değildir, çünkü hiçbir kadın onu duymamıştır.

Fakat, sınıfta öğretmen yazılıları okurken, açın şurayı okuyun demişken, öğrencilerin tümü de sessizce okurken aralarından birinin: “Annneeee…” diye bağırması herkesçe duyulacağı için bu olay gerçekleşmiştir.

Yani önemli olan sadece duyulmak ya da görülmektir.

Bazen filmlerde sadece çocuk cama bakar. Camda Süpermen duruyordur. Çocuk annesinin eteğini çeker annesi ütü yaparken, tatlım bir saniye der anne, çocuk çekiştirmeye devam eder. En son kadın dönüp bakar ve kimseyi göremez. Süpermen camda hiç görünmüş müdür? Kadına göre hayır!

Ken Robinson, aynı zamanda okulun yaratacılığımızı öldürdüğünü de söyler.

Resim yapma, ressam olmayacaksın. Müzik yapma, assolist mi olcan? gibi cümlelerle bizi istediğimizi yapmaktan alıkoyduklarını açıklar.

Yine esprili bir şekilde, kızın arkada resim yaptığını, öğretmenin ilk kez bu altı yaşındaki kıza yaklaşıp ne yaptığını sorar. Kız: “Tanrıyı çiziyorum.” Der. Öğretmen: “Ama kimse tanrının neye benzediğini bilmiyor ki!” demiş. Kız der ki: “Bi dakika içinde öğrenecekler” 😊

Tüm bunlardan sonra çok çok çok önemli bir şey söyler. Ondan önce de bir örnek verir fakat daha fazla örnekle boğmamak için asıl konuya geçeyim. Der ki: “Eğer yanlış yapmaktan korkuyorsanız yaratıcı olmazsınız.” Öğrenciler hata yapcam diye çıldırır. Siz böyle yapmayın.

Eğer kendinize, yakınınızdaki insanlara veya çevreye zarar vermiyorsanız. İstediğinizi yapabilirsiniz. Zaten okulda, işte, sokakta her yerde size ne yapmamanız gerektiği söylenir. Zaten bu koşullamalar bir süre sonra söylenmese bile içimize işlediği için çok etkili olur ve bazen istemsizce bize istediğini yaptırır.

Zaten etrafımızdaki her şey bir engeldir, engel yoksa bile insanların bazıları sürekli bir engel için çalışır. Etrafımızdaki virüs, mikroplar engel olur. Eşyalar, olaylar, hayvanlar, toz, gürültü vs. bir sürü şey bir şeyler yapmamızı engeller.

O yüzden birileri görmüyorsa ve bilmiyorsa yanlış bir şeyler yapmak doğrudur. Tabi az önce söylediğim gibi kendinize, yakınlarınıza ve çevreye zarar vermiyorsanız. Ancak bu şekilde kendinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Yani siz okulda, sokakta, orada burada değil de nerede ne zaman istediğinizi yapabileceksiniz ki?

Yanlış bir şeyden kasıt ne olabilir? Kimse görmüyorsa ve bilmiyorsa:

Kalem kırmak?

Hâkimin bunu herkesin önünde yaptığı bilinir!

Evde çıplak gezmek?

Sahiller bunlarla dolu!

Küfretmek?

İnsanların ağzında sürekli bir küfür. Aynı yalan gibi. İnsanlar yalan söyleme, der. Sürekli söyler. Küfür etme, der. Sürekli küfür eder. Sonra bu tezat davranışlar içinde olanlara biz insan diyoruz. Normal aslında, İngilizce’de insane diye bir kelime var. Deli anlamına geliyor.

Uygunsuz davrananlar için söyleniyor. Aynı anda yapma deyip yapma dediğini yapan insane’ye ne denir? Neyse…

Birden bağırmak?

Bağırın istediğiniz kadar sizi kimse görmüyor ve bunu kimse bilmeyecekse! Dünya bağıran bağıranalarla dolu. Futbolcu hakeme, vatandaş vatandaşa, kedi köpeğe 😊 herkes herkesin görebileceği şekilde zaten bağırıyor. Kimse görmeden bağırsanız ne olur?

Hiç kimse görmüyorsa insan istediğini yapabilmelidir. Ev denen şey bu yüzden var zaten. Yoksa herkes evini camdan yapardı. Daha zahmetsiz. Zaten eskisi gibi yırtıcılar saldırmıyordur. Hattuşaş gibi de korunmak adına kapı tavana yapılmıyor.

Polis dirliği bir şekilde sağlıyor. Kaldı sadece ev değil kimsenin görmediği her yer yanlış yapmak için müsait yerdir. Kimsenin görmediği ve zarar görmediği anlar da müsait anlardır. Boşaltın şarjörü…

Yaptıklarınızın bir zararı yoksa yanlış bir şeyler yapmak her zaman doğrudur, denebilir. Yine de istisnai durumlar olabilir. Fakat bu istisnalar kaideyi bozmaz. Ayrıca bu yanlış davranışları yapmak belki sizin için çok gerekli bir savunma mekanizmasıdır.

Bilemeyiz. Zaten bilemeyeceğimiz için de yaptığınız şey gerçekleşmemiştir. Olmayan bir şeyi yapmak yanlış olamaz. Öyle bir şey hiç olmamıştır çünkü. Yapın gitsin.

Bir şeyin gerçek olup olmadığını nasıl anlarız?

Herkesin Hayatı Eşit Değerde Mi?

Hangisi daha gerçek, Akıl mı Madde mi?

Özgür İrade Diye Bir Şey Var Mı?

TED

 

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı