Göbeklitepe Ve Olası Gerçekler - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt DışıTarih

Göbeklitepe Ve Olası Gerçekler

GÖBEKLİTEPE VE OLASI GERÇEKLER

SIR

Padişah, bir gün vezirin güvenilir olup olmadığını ve bir sır paylaşsa kendisinden emin olup olmayacağına dair güvence almak istemiş. Veziri yanına çağırtmış, bir sırrı olduğunu söylemiş ve kulağına eğilerek fısıldamış: “Sır tutmasını bilir misin?” demiş. Vezir eğik başını kaldırmış, gözlerini iyice açmış ve heyecanla: “Tabi padişahım.” Demiş. Padişah da: “Ben de!” demiş ve başka bir şey söylememiş.

SIR

Ben 3-4 yaşındayken renkli taşlardan misket (bilye) yapımına tanık oldum. Elektrik direğine konan ve bardağa benzeyen beyaz seramik yalıtım araçlarından iki tanesinin ortasına konan taş, sürekli ters yönlerde çevrilerek rendelenirdi. Böylece küresel şekle sahip bir taş ortaya çıkardı. Bunlar tam daire olan kadar daha küçük seramiklerde rendelenirdi. Tam daire ortaya çıkınca yağımsı bir madde ile boyanır, beze sarılar ve birkaç hafta öylece bekletilirdi.

Birkaç hafta sonra açılan bezin içinde cilalanmış misket, büyük bir ihtişamla parlardı. Bu, bir tür sırlama işiydi. Tam bir koruma sağlardı. Misketin ömrünü uzatırdı. Sürtünmeyi azaltırdı. Böylece cilalı misket kendisi için açılan minik hendeklerde yavaşça ilerlerdi.

Cilalı taş devrinin de adı buradan geliyor. Araçların cilalanması bu devrin en büyük özelliğidir. Günümüzde bu cilalama işi sır’la yapılmaktadır. Kilden yapılan vazo su bazlı boya ile resimlenir. Kurutulur. Daha sonra sütle aynı kıvam ve renkte olan Sır’ra batırılır (Sırra kadem bastı lafı da buradan gelir.). Sırlanan şey artık görünmez olur. Sıralan vazo bembeyaz mat bir hal alır.

En az 800 derece ısıyla fırınlanır. Çıktığında o sır, vazonun etrafını saran bir cama dönüşür. Vazo, cilanan misket gibi parlar. Artık o sır, içindeki resmi ve kili sonsuza kadar hapsetmeye hazırdır. Sır, adece içindekini korur. Dışarıya herhangi bir şey sızdırmaz. Her ne kadar birazdan söyleyeceğim söz, toplumdaki güven eksikliğinin açık bir ıspatı olsa da maalesef böyle bir değere sahibiz. Değer kelimesi burada olumlu anlamda değildir. Neyse…

Sırrını verme dostuna, onun da dostu var, o da söyler dostuna! Şeklinde bir sözümüz var. Sır, kilin etrafını sardığında artık nasıl o kil dışarı çıkmazsa, bu söz de sır’rın sadece bir kişide kalması gerektiğini söyer. Fakat iç güdülerimize aykırıdır. Nihayetinde insan paylaşımcı bir canlıdır. İnsan, sır gibi içindeki tutamaz, mutlaka birileriyle paylaşma ihtiyacı duyar.

Facebook bu ihtiyacın ürünüdür. Kişi mutlaka paylaşmalıdır. Paylaşmayı sırrı tutmayı başaran insanlar vardır. Oldukça da takdir edilirler. Ağzı sıkı denir onlara. Velhasılıkelam, sır bir tür ciladır ve sızdırmazlık için bulunmuştur.

Neolitik kelimesi de bu durumu ifade eder.

Evet. Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’de eski insanların yaşamış olduğuna dair izler tespit edilmiş ve Chicago Üniversitesi görevlileri o izlerin bulunduğu yere V52 NEOLİTİK adını vermiştir. Bu adın verilmesinin sebebi kapkacağın cilalanmış (sırlanmış) olmasıdır.

Cilalı taş devrine tarihlenen Göbeklitepe’de bulunan yerleşim yerlerinin toplam sayısının 50 civarında olduğu ve yıllarca kazılması sonucunda gün yüzüne çıkarılabileceği tahmin edilmektedir. Şu an için sadece bir iki yer ortaya çıkarılmış durumdadır.

KÖYÜM

Biri evleneceği zaman köydeki herkes bir araya gelir ve kısa zamanda ona ev yapılırmış. Ev’lenmek adı da buradan gelir. Bunun soğuk şakaları yapılsa da aslında gerçek anlamı budur. Ev’lenmek demek ev sahibi yapılmak demektir. Zamanla sadece iki kişinin bir araya gelmesi olarak değişmiş durumda çünkü artık ev sahibi olmadan da sadece kiracılıkla evlenmeler var. Neyse… Önce taşlarla bir duvar örülür. Sonra 20-30 cm aralık bırakılıp örülen duvarın hemen paraleline bir duvar daha örülür. Aradaki boşluk da minik taşlar ve toprakla doldurulur. Soğuk ve sıcağı geçirmeyen yalıtıma sahip bir duvar elde edilmiş olur. Daha sonra tomruk, taş ve çeşitli topraklarla kubbe yapılır.

Göbeklitepe’deki evler bu şekilde yapılmamış. İki duvar arasında toprak yok çünkü zaten evler toprağın içine yapılmış durumda… adeta birer mezar gibiler. Ancak Hattuşaş’taki evler de bu şekildedir ve neredeyse aynı çağın izlerini taşıyor, fakat onlar tek başlarına ayakta durmaktalar. Toprağın içine yapılmamışlar.

Gelelim kutsal sayılan T şeklindeki 1-3-5-7 metre yüksekliğindeki dik kayalara…

Göbeklitepe’de ortaya çıkarılan evlerde bir yumurtanın çevresi gibi dizilmiş kısa T şeklinde dik kayalar ve ortada 2 büyük kaya var. Bunlar yüksek olasılık çatının ana taşıyıcılarıdır. Küçük evlerde ortadaki bu dik kayalar yok çünkü tomruklar (tahtalar) bir T’den diğerine rahatlıkla ulaşır.

Yine yüksek olasılık tomruklar (pürüzleri alınmış ağaç gövdesi) bu taşların üstüne döşenmiş ve sağlam bir çatı oluşturulmuştur. Zira Ayasofya’nın bile kubbesinin çöktüğünden bahsedilirken 10 bin yıl öncesinin çatısı hayli hayli çöker. Bunun engellemenin yolu o T biçimindeki kayalardır. Gidip gördüğünüzde ve üzerinde tomruk var diye düşünürseniz karşınıza Hattuşaş’daki evler gelecektir. Onlar da tomruk kullanmış ve çatının üstünü saz vb. araçlarla döşemiştir. Böylece yağmur, hayvan, güneş vb. etkenlerden korunmuşlardır.

Göbeklitepe’deki bu T’lerin kutsal olması için böyle bir amaçla kullanılmıyor olmaları gerekir ki çatı sağlamlığı için kullanıldıkları çok belli… yoksa evin bir köşesinde hep birlikte olurlardı, ama öyle değiller. Hem eve çatıdan gireceksiniz hem de sağlam olmayacak denemez.

Yine yüksek olasılık T harfinin üstündeki çizginin sağ ve sol atı kayayı ayakta tutmak ve evin içine düşmesini engellemek için tomrukla destekleniyordu. Çünkü Hattuşaşlılar o kayayı kullanmadıkları için evin duvarları içe çökermiş. Onlar da içe çöken duvarları ellemez. Evin tamamını yıkar. Yıkıntıyı temel olarak kullanır. Onun üstüne ev yaparmış. Duvarın sonraki içe çökmesinde yine aynı şeyi yaparlarmış.

Gidip görürseniz evlerin yükseltilerinin hep farklı olduğunu görürsünüz. Bu da bunun ispatıdır. Evin altından yeni evler çıkmaktadır. O dönemde gökdelen gibi evler yapılamadığı için durumun bu şekilde olduğu aşikârdır. O zamanlarda evin kapısının çatıda olması yine bu T’lerin ne kadar da gerekli şeyler olduklarını açıklar. T’lerin arasına üstüne konan veya T’leri destekleyen tomrukların yokluğu akla onların olmadığını getirmemeli zira Bodrum antik kentteki tiyatroda konser dinlemeye giden insanlar eski insanların taş üstünde oturup zamanın kralını dinledikleri, tiyatro seyrettikleri yanılmasını pek ala yaşayabilir. Oysa bu taşların üstüne tahta, tahtanın da üstüne yumuşak şeyler konup öylece oturulduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Aspendos’ta o taşlar üstünde arya dinlerken kıçım dümdüz olmuştu. Etraftakilere baktım aynı okyonusta sallanan kayıklar gibi bi kaç dakikada bir bi sağa bi sola yaslıyolardı kıçlarını J neyse… tarih boyunca evler taş toprak ve tahta ile yapılmıştır. Göbeklitepe’nin de bundan farklı olmadığı bilinmeli… her nedense hiçbir tarihçi bu koca ayrıntıyı vermemektedir.

Göbeklitepe’deki kayalar aklı kaya gibi sağlam birinin fikridir. Hattuşaşlıların aklına öyle yapmak gelmemiş, zavallılar her birkaç yılda bir yeni ev yapmak zorunda kalmıştır. İlginç bir şekilde orada oturanlar hala o evlerden yapmaktadır.

Bugünkü zenginlerin evleri daha büyüktür. 50 civarında olduğu söylenen bu ev buluntularının T şeklindeki kayalarının büyüklüğünün sadece ev büyüklüğü ile alakalı olabileceği çok çok rahat düşünülebilir. Günümüzde bazılarının daha az parası vardır, o zamanda da daha küçük kayası olanlar mutlaka olacaktır.

Yine yine, yüksek olasılık buradaki yapılar bir oda veya bir mahzen olarak kullanıyordu. Bizim köyün evinde de böyle bir oda vardı. Et, her tarafı bolca tuzlanır ve serin olan bu odada saklanırdı. Denizli’ye gittiğimde evin serin bodrumunda aynı çamaşır asar gibi üzüm asıldığını ve o üzümün Marta kadar bozulmadan kalabildiğini öğrendim. Göbeklitepe’de de cilalanmış ve 160 litre alabilen kapkacaklar bulunmuştur. İçeceğin depolandığı yerin kutsal alan olması düşünülemez zira günümüzde ne cami ne kilise ne havrada bu depolar yoktur. Aklın yolu da birdir. O yüzden tören alanının alt katında -o da belki- bunlar bulunabilir. Ayrıca aynı yapıdan 50 kadar olması 50 kutsal alan demek olabileceği için bir yerde bu kadar kutsal alan varken evin olmaması garip olurdu. Chicago Üniversitesi tarafından kutsal alan olduğu söylenen bu yerlerin Hattuşaş benzeri evler olması daha olasıdır zira Abraham Maslow insanların önce temel ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini söyler ki şu an Dünyadaki 8 milyar insan onun haklı olduğunu söyler. Yani Göbeklitepeliler oraya gelmiş ve tören yapmaya başlamış değil, oraya gelmişler, bu akşam nerede uyuycaz diye tepinmişler. Hemen kendilerine ev yapmışlar. İşte bu hikaye gerçekçi olandır ki günümüzde bile cami veya kiliseyi ziyaret edecek insanlar önce uyuyacağı yeri ayarlar. Ertesi gün gezmeye başlar. Tören yapar. Dua eder.

Kalacak yerini ayarlayan insanın soracağı ikinci soru ne yiyip ne yiyeceğidir ki zaten 160 litrelik kapkacaklar bunun cevabını vermektedir. Kimse camiye veya kiliseye gidince yiyip içmez. İnsan aynı insandır ve o zamandaki davranışların da günümüzden farklı olmaması gayet normaldir. O zamanki insanlar “gençler her gün daha kötüye gidiyor” diye yazmış. Şimdikiler de öyle söylüyor. Değişen bi şe yok yani…

Açıklanması gereken pek çok şey var. Bunlardan bir tanesi kayalıklara çizilen hayvan resimleri…

Günümüzde güzel sanatlarla uğraşan milyonlarca insan bulunabilir. Onlardan biri benim… insanın bunları niçin çizdiğini anlayabiliyorum. Bu çizimlerin tek bir nedeni yoktur. Sadece kişisel olabileceği gibi ikinci sırada kültür aktarımı ile alakalı olabilir. Yenen ya da korkulan bir şeyin çizilerek ululaştırılması kutsal oldukları anlamına gelmez. İslamda ikisi de yoktur mesela… yenen veya korkulan şeyler sadece günlük hayatın konusudur.

Bir diğer konu da Göbeklitepe’nin son avcılar tarafından inşa edildiğinin söylenmesidir ki bu da gerçeği yansıtmayabilir. Yerleşmek, TDK’de bir yer bulup orada yaşamak demek ki bu yerlerden 50 civarında var. Burada yaşayan insan yerleşik hayata geçmiş insandır. Avcı değildir.

Avlanmak tehlikeli bir iştir. İnsanların karnı doyuyorsa ve 160 litrelik içeceği de varsa gidip kendi canını tehlikeye atmaz zira yine Maslov’a göre güvenlik karın tokluğundan hemen sonra gelir. Eşi, aşı (işi: aş için çalışan) olan biri canını tehlikeye atar mı? Zaten sanat yapmaya başlayan birilerinin avcı olduğu söylenemez. Van Gogh avcı değildir, Pikaso (Picasso) da öyle…

TARİHİN SIFIR NOKTASI

Maalesef öyle değil!

Orası tarihin sıfır noktası olsa şu an 2022 yılındayız demeyiz. 12022’deyiz deriz. Çünkü tarihin sıfır noktası 0 rakamı ile başlayan yıldır. Tarih dediğimiz şey aslında çok basit olan bildiğimiz tarihtir. Saat, gün, ay, yıl, asır ve bin yıllarla söylenir. Kastedilen şey her şeyin başladığı dönemse de yine tarihin sıfır noktası değil çünkü her şeyin başladığı dönem herkese göre değişir. Dünya sadece 12 bin yıldır yok! Yazı da o dönemde bulunmamıştır. En fazla 5 bin yıllık bi ömrü vardır. Zaten tarihi başlatan şey yazının icadıdır. O yüzden Göbeklitepe tarihin sıfır noktası değildir. Hem Fransa’da bulunan 35 bin yıllık mağara ve mağarada bulunan resimler tarihin sıfır noktası olmaya daha yakındır.

SSS

Gelelim sıkça sorulan sorulara…

Göbeklitepe neden bu kadar önemli?

Önemli çünkü özgün bir mimarisi var ve gizemini insanlar henüz çözebilmiş değil. Daha önce söylediğim gibi yüksek olasılık evlerden oluşan bir yerleşim yeri fakat bu evlerden bir tanesinin aynı bugün olduğu gibi bir katedral.. cami.. havra olma olasılığı var.. dini yönü de ortaya çıkarılmak istendiğinden oldukça dikkat çekmektedir.

Göbeklitepe hangi medeniyete ait ve kim yaptı?

Yüksek olasılık cevabı bulunamayacak bir soru bu zira bunun cevabı günün iletişim aracı olabilecek yazı ile mümkün fakat doğru ise eğer Göbeklitepe yazının bulunmasında 6-7 bin yıl önce yerleşim yerine dönüşmüş durumda… Kulaktan duyma bilgiler de bulunamayacağı için bu bir sır olarak kalabilir.

Göbeklitepe nin gizemi nedir?

Göbeklitepenin gizemi sadece ve sadece kitle halinde bulunan insanların birbirini gazlamasıyla oluşmakta… Her ülke kendisine bir pay çıkarmaktadır. Oysa bi zaman makinesi olsa gidilip görülecek ki durum hiç öyle değil. İnsanlar doludan korunmak veya kuraklığın önüne geçmek için önlemler almış. O kadar! Adem ve Havva’nın yaşadığı yer… tapınak şövalyelerinin kaseyi sakladıkları yer.. vs vs vs.. Alan geniş.. sallayın… Dolar 8 lirayken dolar 12 lira olacak dedim.. kimse inanmadı.. dolar 12 lira oldu.. olduğuna kimse inanamadı J birden fırlayıp geri düşecek dedim.. ona da kimse inanmadı.. oldu.. yine inanmadılar.. Oysa TV’de 25 lira olacak dendi.. herkes ona inandı.. oldu mu hayır.. insanlar hayale inanıyor.. gerçeğe değil.. o yüzden gizem konusunda ne kadar hayal varsa medyadan okuyacaksınızdır.. yeter ki bilin hepsinin hayal olduğunu çünkü gizemi çözmek için kanıt lazım.. onu da yazı vb. somut bir araçla sağlayabiliyorsunuz.. o da yok..

Göbeklitepe nerededir?

Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Şanlıurfa il merkezine bağlı Örencik Mahallesinin 18 km yakınında minik bir tepede kuruludur. Tepe ovanın her yerine hakimdir. Mardin’deki evimiz gibi yer şekillerinden destek alarak yapıldığı için hava şartları ve hayvanlardan korunmak için yükseğe yapılmış olabilir.

Göbeklitepe ile ne değişti?

Başlangıç noktası olarak Hattuşaş ve benzeri yerleri ölçüt kabul eden insanlık artık başlangıç (yerleşimin başlangıcı, dinin doğuşu, ticaret vs) nokası olarak burayı görmektedir. Değişen şey sadece Hz. İsa’nın doğumunun Miladi takvimi başlatması gibi bazı sosyal olaylara dayanak teşkil ettiği düşünüldüğü için tarihçilerin bakış açısını değiştirmiştir.

Göbeklitepe hikayesi gerçek mi?

Göbeklitepe’nin hikayesi gerçek olmayabilir. Belki de en eski yerleşim yeri değildir ki zaten aradan biraz zaman geçince belki de Şam’da 15 bin yıllık bir yapı ortaya çıkar. O zaman da Göbeklitepe’nin ilk yerleşim yeri olmadığı ortaya çıkar. İlk tapınak değilmiş derler. Öyle bir yer çıkacaktır da… çünkü günümüzde öyle yerler para basmaktadır. Bir de bu açıdan bakmak lazım. Bankalar kredi verir. 50 bin lira verip 3 yıl sonra 50 bin lirayı geri almaktan başka her ay sizden bu 50 bin lira para için 700 TL faiz alırlar. Düşünün elinizde 1211 sayılı kanuna göre çıkarılmış bi tomar kağıt var ve bu kağıtlar size her ay sadece 1 kişiden 700 TL getiriyor. Oturduğunuz yerden para kazanıyorsunuz. Göbeklitepe sadece birkaç dakikada 700 TL getiriyor. Hem de sadece 10 kişiden… bilmeme anlatabiliyor muyum?

Göbeklitepe neden gömüldü?

Göbeklitepe’nin gömüldüğü iddiası var. Gerçek olmayabilir. Altın yok b işi yok… niye gömesiniz ki? Daha önce açıkladığım gibi ev üstüne yeni ev yapmak istemeyle bir ilgisi olabilir. Böylece eski yapı gömülür. Üstüne yeni yapı inşa edilir. Ayrıca zaman gerçekse o kadar bin yıl içinde üstü kendiliğinden doğa tarafından kapatılır. Doğa gömmez. Olağan şeklini alır. Gömen sadece insandır. Kemik bulunamadığı söylenmektedir. İnsanları bile gömmeyen bir topluluk taşlarını niye gömsün ki? Hem Efes şehri de bulunduğunda toprak altındaydı ve kimse Efes’i niye gömdüler diye sormadı. Eski tüm şehirleri doğa içine alır.

Göbeklitepe nin eski adı nedir?

Göbeklitepe’nin mutlaka bir adı vardı. O ad orada yaşayanlarla birlikte tarih olmuştur. Bu da kimsece öğrenilemeyecektir. En azından eski adının Göbeklitepe olmadığını J çok rahat söyleyebilirim. Zamanında hangi dil kullanılıyorsa eminim çok ilginç ve bize garip gelecek bir ismi vardır.

Göbeklitepe taşlar neden T şeklinde?

Neden T şeklinde olduğunu tomrukların çatı oluşturabilmesi için elzem olduğunu belirterek daha önce açıklamıştım. Eğer T şeklinde yapılmasa geniş çatının ayakta durması mümkün olmayabilirdi. Ayrıca ortada büyük T şekilli kayalar kubbe şeklinde çatıya izin verir ki içeride yakılacak ateşin dumanı tepe noktalardan çok rahatça dışarı çıkabilecektir. Yağan dolu, kar ve yağmur düz zemine sahip bir tavana göre kubbeli çatıdan aşağı çok daha rahat inecektir.

Göbeklitepe hangi döneme aittir?

Cilalı taş devrine ait olduğu söylenmektedir. Cilalı taş çağının yabancı dildeki adı Neolitiktir.

Göbeklitepe hangi yılda kuruldu?

Bu cevap olmayacak ama bunu söyleme niyetimi kendimden ayrı tutamıyorum. 1965 yılında birileri oraya gider. Bir tepeye duvarlar örerler. Aradan 50 yıl geçer. Örülen duvar, dikilen T şeklindeki kayalar eski yapı halini alır. Çünkü bir kıl bile birkaç yıl için eskimeye başlıyor ki saç bilmem kaç kg ağırlığı kaldırabilecek kadar güçlüdür. Yine de o kıl bile 7 sonra tozlaşır. 50 sonra artık neolitik çağdan kalma denecek kadar eskirler. Yine aynı tayfanın devamı insanlar oraya gider ve aynı yeri kazar. Ortaya her birkaç dakikada bir 700 TL kazandıran merkez ortaya çıkarırlar. Gerçek mi? Değil J inandınız mı? Gerçek olmadığı için inanmanız lazım J insanoğlu öyle bir şey…

Göbeklitepe Kazı Başkanı kim?

Alman Arkeolog Klaus Schmidt

Göbeklitepe nasıl yok oldu?

Efes antik kenti için üç görüşüm var. Birisi dünyanın ısınmasıyla alakalı… diğer kötü insanlarla alakalı… sonuncusu ise Efeslilerin yeni yerleşim yeri için oraya terk etmeleri.. Bunların hangisi gerçekleştir bilmiyorum. Zira dünya ısındı. Isınan dünyada denizler buharlaşıp kutup bölgelerini şişirir. Deniz çekilince Efes Limanına mal gelmez. Ticaret biter. İnsanlar yoksullaşır. Yiyecek bile bulamaz hale gelir. Şehir terkedilir. İkinci olasılıkta aynı Tüfek Mikrop Çelik kitabında Diamond’ın söylediği gibi birkaç yy önce çelik çok önemli hale gelir. Kötü insanlar buradaki demir heykellere, kaideleri ayakta tutan demir çubuklara sahip olmak ister. Efes’i ele geçirir. Demiri alıp tüfek yapar. Dünyaya hakim olur. Efesliler de kaçar. Çünkü yaşadıkları yerlerin her yeri demir için yıkılıyordur. Üçüncü seçenekte de yeni teknoloji ile yeni yerleşim yeri daha çekici hale gelir. Eski şehir terkedilir.

Göbeklitepe’nin de hikayesinin bundan farklı olacağı düşünülemez. İnsan aynı insan… çevre aynı çevre… Dünya ısınmaya başlar. İnsanlar kuzeye kaçar. İngiltere’ye yerleşir. Kuraklık başlar ve insanlar yaşadığı yeri terk eder vs vs vs…

Göbeklitepe’deki son keşifler ne anlama geliyor?

Aslında hiçbir anlama geliyor ya da bildiğimiz her anlama geliyor. Günümüzde Atatürk’ün resmi her yerde var. Adı yerde geçmekte… Günümüzde bu tür semboller ne anlama geliyorsa o günlerde de son bulunan bir şekil o anlama geliyordur. Kültür aktarımı vb. bir konudan öte değildir. Yeni doğanlar o kültürü resimlerle devam ettirir.

Göbeklitepe nin Unesco Dünya Kültür Mirası listesine alınmasını sağlayan özelliği nedir?

Özgün bir yaşam şekline sahip olması ve bunun yanında bizim gibi yaşamış olmaları UNESCO’yu hayrete düşürmüştür. Oysa din aynı din, evler aynı bizim köy J yeni bir şey yok yani…

Göbeklitepe neden tarihin sıfır noktası?

Öyle olmadığını daha önce söylemiştim. Tarihin sıfır noktası Hicri, Miladi takvim vb. pek çok olaya göre değişmektedir. Bir şeyi sıfır noktası olması için tarihinde içinde olması gerekir. Hiç olmazsa sıfır noktası ile başlaması gerekir ki tarihten 10 bin yıl önce başlamış.

Atiye dizisindeki semboller gerçek mi?

Yüz küsur yıl önce medya devinin başındaki İngiliz şöyle söylüyor. Medyada göreceğiniz her şey ya reklamdır ya da propaganda… gerçekler hasır altı edilendir. Atiye dizisindeki şekiller hakkında artık bir yorum yapabilirsiniz.

Göbeklitepe de bulunan taşların özellikleri nelerdir?

Benim köyümde kanalizasyon olmadığı için WC yapımında yere doğru buzdolabı gibi bir yer çukur olarak kazılırdı. İlk gördüğümde müthiş şaşırmıştım. O dev kutunun içi parlıyordu. Bizim evden daha temiz ve daha şık görünüyordu. Her ne kadar insanlar o güzelim kutunun içine edecek olsalar da çok önemli bir şey için kullanılıyordu J neyse… o oyulması çok kolay yumuşacık taş hava ile buluştuğunda kaya gibi sert oluyordu. Göbeklitepe’deki kayalar da öyle… oyması çok kolay ve oyulduktan sonra çelik gibi sağlam… insanlar kaya evleri yapmaktan bıkıp daha aşağılarda daha az yonmak için Göbeklitepe’ye yerleşmiş olabilir. Nihayetinde Mardin, Urfa ve Fırat Dicle arasında kalan yerlerin ana yapı malzemesi bu kireç taşıdır. Rengi ve her şeyiyle doğaya müthiş uyum sağlar. Rengi sayesinde şehri (Mardin mesela) görülesi yerlerden biri yapar.

Göbeklitepe de 14 adet dikili taş hangi döneme aittir?

Neolitik döneme aittir. Çakmaktaşının kullanıldığı dönemin taşlarıdır. Çakmaktaşı zamanın en büyük teknolojisidir.

Göbeklitepe Hz Ademden Önce mi?

Olamaz. Evi insan yapar.

Karahantepe kaç yıllık?

Göbeklitepe’de evlenenlerin sayısının artmasıyla neredeyse aynı dönemlerde kurulmuş olma olasılığı çok yüksektir. Nasıl ki günümüzde şehirler hep batıya doğru büyür. O denemde de buna benzer genişlemeler sadece on yıllar içinde olmuştur. Google Earth programıyla sadece 20 yılda bir yerin nasıl genişlediği rahatlıkla görülebilir.

Prof Necmi Karul kimdir?

İstanbul Üniversitesi arkeoloji bölümü eski öğretim üyesidir.

Dünyadaki ilk kent yerleşimi nerede başlamıştır?

İlk yerleşimlerin Afrika kıtasında olduğu iddia edilmektedir. Şehirlerin ortaya çıkması insanların doğa olaylarından etkilenmeyip çokça çocuk yapmaya başlamaları ile mümkün olmuştur. Doğa olaylarından etkilenmediklerine göre ekvatoral bölgenin dışında olmalı ki o yer de bugünkü Kızıl Deniz ve etrafıdır. Bunun dışında Mezopotamya’da ortaya çıkmışsa üç şehir adı geçmektedir. Bu üç şehir; Şam, Bağdat ve Mardin’dir. İlk yerleşimin Bağdat olma olasılığı vardır. Zira ekvatordan kaçabilecek insanların ilk uğrak yeridir.

Ilk inanç nedir?

Yabancılara göre farklı olsa da bize göre ilk inanç Allah inancıdır ve Hz. Adem ile başlamış, farklı ad ve kitaplarla yayılmıştır.

Göbeklitepe’de neler bulundu?

Yerleşik hayata dair pek çok şey bulunmuştur. Yüzlerce hem de… Heykel, taş kap, süs aletleri vb. pek çok… öğütme araçları bunların en önemlileridir. Zira bizim köyde de bundan bir tane vardı ve eşek bu öğütme aracının çarkını döndürürdü. Buğday o dönemin döneri kebabı olabilir.

Göbeklitepe kazıları devam ediyor mu?

Efes’in kazıları hala devam etmektedir ki Göbeklitepe’den çok çok önceden başladı. Göbeklitepe’nin yirmide biri ortaya çıkarıldığına göre daha uzun on yıllar boyunca kazılacaktır.

Göbeklitepe Türk mü?

Evet  hatta Kızılderililerin de Türk olduğu söylenmekte.. Barak Obama, Saddam Hüseyin, Angelina Jolie ve hatta Brad Pitt’in de Türk olduğu söylenmektedir. Yerseniz

Cehalet Nedir? Cahil Kimdir? Cahil Olunmaz?

Herkesin Hayatı Eşit Değerde Mi?

Hangisi daha gerçek, Akıl mı Madde mi?

Aşk Nedir? Ne Değildir?

Özgürlük Nedir? Gerçek Özgürlük Mümkün müdür?

Beyin Gücü Nedir? Beynimizin Ne Kadarını Kullanıyoruz?

TED

Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı