Aşk Nedir? Ne Değildir? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı

Aşk Nedir? Ne Değildir?

Aşk Nedir? Aşk ne değildir?

Aşkın ne olmadığına dair garip bir soru sorulursa aşkın ne olduğu ortaya çıkabilir.

Kazka diye bir Rus şarkısı var. İzlerseniz aşktan mahvolmuş her yaştan kadının nasıl da acı çektiğini görürsünüz. Aşk onları yiyip bitiriyor sanırsınız. Üzüntüleri o kadar içten ki? Kendilerini o kadar güzel anlatıyorlar ki inanamazsınız.

Tabi bu sadece sizin algıladıklarınız. Rusça biliyorsanız hariç. Rusça bilmiyor olarak anlamını merak ettiğinizde ilginç bir şeyler karşılaşacaksınız. O kadar güzel insan aşkı için değil kayıp giden annesi için ağlıyor. Ona o kadar güzel şeyler söylüyor ki derinden etkilenirseniz.

Anneleri ile kurdukları bağı, annelerinden kopunca ne hissettikleri, yaşamaya nasıl devam ettikleri sanırım bir şarkı ile bu kadar güzel anlatılabilir.

İnsanların bazıları annelerine aşkım der. Oysa şarkıda çok güzel anlatılan bir aşk değilmiş. Ben öyle  sanmışım, hem de yıllar önce. Meğer anneye olan derin sevginin tutkulu bir çağırışıymış.

İnsanlar aşk kelimesini bir çok şey için kullanabiliyor.

Ben bu sanata aşığım gibi!

Oysa aşk bu mu?

Aşkım der bazı insanlar kendi çocuklarına. Onları bu kadar sevdiklerini dillendirirler. Oysa o da aşk değildir.

Bu örnekler uzatılabilir. Hepsinde de olmayan aşk vardır.

Aşk nedir’e geçmeden önce herkesin aşk sandığı durumun, aşk ne değildir’e cevap olacak şekilde okunması oldukça yerinde olacaktır.

Öncelikle aşk hepimizin bildiği gibi bir şey değildir. Aşk tahmin edilemeyecek derecede somut bir şeydir. Fakat tek kaynak olan basın, etrafımızdaki insanlar, duygularını paylaşmakta erkekten önde olduğunu düşünen ve bu düşünceye göre hislerini paylaşan kızlar, onlar, bunlar, şunlar… Hepsine göre aşk müthiş bir şeydir. Soyuttur. Dokunulmazdır. Gizli yaşanır. Falan filan…

Birine sorsanız, aşk anormal bir şeydir. Oysa aşk normal bir şeydir. Her insanda aynı şekilde yaşanır.

Diğerine sorarsanız. Acıdır, kederdir. Hayır; acı ve keder olan şey mutluluktan uçurur mu? Bunun üstüne mutluluk aşkı bitirir falan. Geçin bunları. Mutluluk aşkın sadece bir sonucudur.

Berikine sorarsanız. Aşk gerçek sevgidir. Değil. Gerçek sevgi, annenin çocuğuna duyduğu histir. Ana gibi yar olmaz sözü bunun için söylenir. Ayrıca herkes birbirini sevebilir. Herkes birden fazla kişiyi sevebilir. Fakat bir kişiye aşık olur. Yani aşk gerçek sevgi değildir. Başka bir şeydir.

O, bu, şu kişi buna benzer aşk betimlemeleri yapadursun. Hislerini aşk zannedip birden fazla kişiye aşık olduğunu söyleyenler de vardır. Oysa bu da aşk değildir. Sperm nasıl ki yumurtaya gidip kazanan kişi olarak milyonda birinci kişi oluyorsa, kişinin aşkı sadece bir kişiye gidip yapışır. Eşek iki ottan birini seçmelidir. Yoksa aşksız kalır.

Tüm bunlar ve buna benzer pek çok durum, aşkın ne olmadığının cevabıdır. Peki aşk?

Aşk nedir?

Aşk üreme iç güdüsünün çalışmaya başladığını gösteren davranışlar bütünüdür. Ortaya çıkış anında bu güdünün herhangi bir karşı cinsi seçmesiyle kişide meydana gelen ve herkesçe fark edilmeye başlayan normal olarak açıklanabilecek insan türüne ait bu iç güdünün susuzluktan neredeyse bir farkı yoktur. Yeme içme ile birdir. Hatta aşık olan biri için: “Yemeden içmeden kesildi.” deriz.

Aşkına kavuşamayan birinin yalnızlığı, kalbini dolduran o yumrunun yokluğu kişiyi öyle bir boşluğa düşürür ki kişi bir şey yiyip içemez hale gelir. İstediği kadar yesin, istediği kadar içsin; içi dolmayacak kadar boşalmıştır. Zira aşk iç güdüsü insanın kalbinde o karşı cins için o kadar büyük bir çukur hazırlar ki…

Karşı cinsin yürüyüşü, konuşması, gülüşü, gözleri, sesi ne varsa bu boşluklara hiçbir zaman çıkmayacak şekilde doldurulur. Aşık olunan kişinin somut bir şekilde bu boşlukları doldurmaması ölüm iç güdüsü hariç diğer tüm güdüler kadar insanı kontrol altına alır.

Susuzluğu giderilmeyen bir bedevi ile aşkı tatmin olmayan bir şehirli arasındaki benzerlik ikisinin de kavuşamadığı şeye olan arzu şiddetinin gittikçe artmasıdır. Susuzlukta artan susuzluk hissi, aşk için de öyledir. Aşkına kavuşamayan biri ile susuzluktan deliren biri arasında bir fark olmaması aşkın bir iç güdü olduğunun ispatıdır.

Aşkından deliye döndü lafı sadece kavuşamayanlar için söylenir.

Allah kimseyi açlıkla sınamasın sözü ile Allah sevenleri ayırmasın sözü de aynı yoksunluk kaynağına işaret eder. O yoksunluğun su, yiyecek veya aşk olması fark etmez, bir şekilde insanı istediğinin kölesi haline getirir.

Bunun tam tersinde uzun bir susuzluktan sonra istediği kadar su içebilen biri için o su nasıl oluyor da tatsızlaşıyorsa, aşk iç güdüsü tensel temas ile giderilen bir insanın aşkı da “deli etme” özelliğini kaybeder.

İç güdü bilinçten bağımsızdır. Bir saniyede sonuca ulaşır. İlk bakışta aşık oldum diyen biri bu aşk iç güdüsünün işini tam olarak hem de saliseler içinde yaptığını gösterir. Aşk, yani üreme iç güdüsü aynı ölüm iç güdüsü gibi çalışır. Kişinin vücudunda belli bir zamanda ortaya çıkar.

İnsan vücudundaki polimerler artık iyice kopyalama özelliğini kaybeder ve bu durum insan yaş aldıkça nasıl öne çıkmaya başlarsa, aynı ölüm iç güdüsü gibi olan aşk iç güdüsü de insanın belli bir yaşında ateşlenmeye hazır hale gelir. O da insanın buluğ çağına girmesiyle başlar ve yaklaşık yirmi sekiz yaş civarında yok olmaya başlar.

İnsanlar aşık oldum lafını genel de bu yaşlar arasında söylerler. Yine de yirmi sekiz yaşını aşmış kişilerin aşık oldum demesi hoş karşılanabilir. Her ne kadar iç güdü o dönemde görülmezse de daha önce pek çok defa kalpte oyuk açan üreme iç güdüsünün o boşluklarını doldurabilecekmiş gibi görünen insanlara öyleymiş gibi davrandırttığı görülür. Fakat o aşk değil sadece bir benzetmeden ibarettir.

Dağları delmiş Aslı için Kerem, ama ne zaman delmiş. Tabi ki yirmi sekiz yaşından önce delmiş. Yirmi sekiz yaşından sonra deldiğini söyleyenler ile askerde her attığını vuran erkekler harika atıcıdırlar! Bakmayın böyle atıp tuttuklarına, hoş görün onları 😊 neyse…

Ergenliğe giriş ile yirmi sekiz yaş aralığındaki insanlar karşı cins nerede olursa olsun oraya bir çanak anteni gibi döner. Bu yaş aralığı dışındaki insanlar da okey oynar. Dünyayı gezer. En güzel eve sahip olmak ister. Gider başkalarına kötülük yapmaya çalışır, ya da iyiliğe hayatını adar. Niye mi? Cevabı aşk nedir sorusunun içinde…

Aşk neymiş?

Aşk bir üreme iç güdüsüymüş. İnsanı uçurur mu? Evet. Ben aşık olduğumda kendimi üç insan gücünde hissediyordum. Kendime çok iyi bakıyordum. Kimse beni üzemiyordu. Neden?

O iç güdü öyle bir iç güdü ki insana istediğini aldırana kadar insanın gözlerinin önünden pembe bulutlar geçirtiyor.

Yüksek olasılık Aslı için Kerem, Ferhat için Şirin bu bulutçukların efsunlamasıyla herkese garip gelen davranışlar sergilemişlerdir. Fakat söylemek gerekmektedir ki insan aynı insandır. Her insan bu aşkı aynı şekilde yaşar. Her insan kendisini o dönemde bir sporcu kadar zinde hisseder. Bulutların üstünde görür kendini.

İnsan ölmemek için nasıl çırpınırsa aşk iç güdüsü de karşı cinse kavuşmak için kişiye yapmadık şey bıraktırmaz.

Balonda evlilik teklif ettirir. Ağlatır. Yemeden içmeden kestirir. Kah su olur kudurtur. Kah yakışıklı güzel görünür deli eder. Güzel değil, yakışıklı hiç değilsin, olsun, sen aslansın. Dünyanın en güzel kadınısın. En yakışıklı erkeğisin. Kime göre mi?

Leyla’nın güzel olmadığını fark eden insanlara Mecnun aynen şunu söyler,: “Siz bir de onu benim gözümden görün.”

Mecnun bunu bu yaş aralığında söylemiştir. Peki aşk yaşını kaçırmışlar yani iç güdünün teslim alamadığı insanlar ne yapar? Bu yaş aralığındaki insanlar karşı cinse mıknatıs gibi yaklaşırken, bu yaş aralığı dışındaki insanlar da okey oynar. Dünyayı gezer.

En güzel eve sahip olmak ister. Gider başkalarına kötülük yapmaya çalışır ya da iyiliğe hayatını adar. Yani aşık olmayan bir insan sevmek dışında her şeyi yapar. Aşk hariç. Aşk sadece ergenlik ve polimer bitiş zamanı arasında (10-28 yaş) insanı uçuran ve beyin tarafından salgıyla vücut bulan bir iç güdüdür. Bundan başka bir şey değildir.

İç güdü türün tamamında aynı şekilde görülendir. Siz hiç aşık olmayan bir insan gördünüz mü? Aşık olmadığını söyleyen biri çıkar da bunu dillendirirse sadece şunu sorun ve gözlerinin sol aşağı nasıl kayacağına odaklanın: “İlk kime aşık oldun?” bu soruyu duyan kişi aşık olduğu kişiyi kimyası değişerek hatırladığını sol aşağı bakarak size söyleyecektir. Söylediklerine değil gözlerine dikkat kesilin. Gözler yalan söylemez.

Youtube ile Para Kazanma

0 Bir Doğal Sayı Mı?

Marie Curie Kimdir?

Mor Kalp Anlamı Nedir?

50 Yıl Ücretsiz Virüs Temizleme Programı Esed Nod32

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı