Darağacında 3 Fidan: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan -
Kayıt Dışı

Darağacında 3 Fidan: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan

Sağın ve solun olmadığı, insanların birbirlerine silah değil çiçek doğrultuğu bir dünya mümkün mü?…  bu soruya hayır diyenlerin sayısı eminim fazla olacaktır. Ama Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının dediği gibi “Sonra Belki Düşüncelerin Asılmadığı Bir Dünyaya Gideriz” kelimesi gerçek olmasa bile umut edecek yüreklerin varlığı ve ölecekse bile şerefinle öleceği delikanlı yüreklerin olduğu, bunu görmeselerde yarınlar geldikçe onların öğretisini anlayacak ve bu yolda genç ve taze yüreklere umut yeşertecek bir gün doğacak diye bekleyen nesile, ben dar ağacında çiçek açtım, toprağa düşen fidan gibi doğduğum yerde kök salacağım ve umut edeceğim demenin rahatlığıyla mezarınızda rahat uyuyun 3 fidan… 🙁

Biraz arabesk bir giriş yaptım farkındayım ama  Dar ağacında 3 fidan kelimesi benim her zaman yüreğimde hissettiğim bir sızıdır. Neyse fazla uzatıp başınızı şişirmeyeyim bu makalemizde sizlere Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın hayatları ve Türkiye’de yarattıkları etki üzerine bir inceleme yapacağız umarım keyifle okur beğenirsiniz.

Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran isimlerden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ülkenin devrimci gençlik hareketinin liderleri olarak öne çıkmışlardır. Devrimci düşünceleri ve eylemleriyle toplumsal dönüşümü hedefleyen bu üç genç, son derece etkileyici ve trajik yaşamlarıyla Türk halkının hafızasında derin izler bırakmıştır.

Deniz Geçmiş Hayatı Kısaca

Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiştir. Zeki ve başarılı bir öğrenci olan  Deniz Gezmiş, sosyal adalet ve eşitlik mücadelesine olan inancıyla genç yaşlarda sol düşünceyle tanışmıştır. Üniversitedeki öğrencilik yıllarında aktif bir şekilde sol eylemlere katılan Deniz Gezmiş, Türkiye’nin o dönemdeki siyasi ve toplumsal atmosferini şekillendiren olaylar arasında yer alan 6. Filo protestosunda da ön saflarda yer almıştır.

Yusuf Aslan Hayatı Kısaca

Yusuf Aslan, 1947 yılında Yozgat’ta doğmuştur. ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi olan Yusuf Aslan da Deniz Gezmiş gibi sol düşüncenin etkisinde kalmış ve devrimci faaliyetlere katılmıştır. ABD Büyükelçisi Commer’in arabasının yakılması eylemiyle ilgili suçlamalarla karşı karşıya kalan Yusuf Aslan, Filistin Kurtuluş Örgütü’nde İsrail’e karşı mücadele vererek deneyim kazanmıştır.

Hüseyin İnan Hayatı Kısaca

Hüseyin İnan ise 1949 yılında Kayseri’nin Sarız İlçesi’nde dünyaya gelmiştir. ODTÜ İdari Bölümü öğrencisi olarak öğrenim gören Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan ile aynı ideallere sahip olmuş ve devrimci harekete katılmıştır. Filistin Kurtuluş Örgütü’nde de eğitim alan İnan, Türkiye’nin doğusunda gerilla mücadelesine katılmak üzere hazırlıklara girişmiştir.

Tarihe Kara Gün Olarak Yazılacak

Ancak üç devrimci gencin hayatları, 1971 yılında yakalandıkları ve haklarında idam kararı verildiği olayla karanlık bir döneme giriş yapar. 12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından ülkede artan siyasi gerilim, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamına kadar varacak büyük bir trajediye yol açmıştır. 6 Mayıs 1972 sabahı, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde idam edilen bu üç devrimci genç, Türkiye tarihinde derin yaralar açmış ve toplumsal hafızada “Darağacındaki 3 Fidan” olarak anılmaya başlamışlardır.

Üç Fidan’ın Ölümü

Deniz Gezmiş’in ölümü, ünlü şair Can Yücel tarafından “Acıyorsam sana anam avradım olsun, ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun…” şeklinde ifade edilmiştir. Bu sözler, gençlerin fedakarlıklarını ve inançlarını dile getirirken aynı zamanda toplumun vicdanında derin bir yer edinmiştir.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamı, Türkiye’de siyasi atmosferi uzun yıllar boyunca etkilemiş ve gençlik hareketlerinin yol haritasını şekillendirmiştir. Hala birçok kişi bu üç genç devrimciyi kahraman olarak görmekte ve mücadelelerini hayatlarının en anlamlı dönemi olarak değerlendirmektedir.

Bugün, Türkiye’nin politik ve toplumsal yapısında yaşanan değişimlerle birlikte Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi isimlerin anısı hala canlılığını korumaktadır. Onların hayatı ve mücadelesi, Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve adalet arayışlarının bir sembolü olarak anılmaya devam etmektedir. Unutulmaz üç devrimci gencin hatırası, gençler arasında ilham kaynağı olmaya devam ediyor ve gelecek nesiller için umut ışığı olarak yanıp sönüyor.

Yusuf Aslan’ın Ailesine Yazdığı Son Mektup

Yusuf Aslan’ın idam edilmeden önce ailesine yazdığı son mektup, duygusal ve içten bir dille yazılmıştır. Mektubunda ailesine olan sevgisi, inancı ve vatanına olan bağlılığı hissedilmektedir. İşte Yusuf Aslan’ın ailesine yazdığı son mektup

Sevgili Ailem,

Bu satırları size veda mektubu olarak yazıyorum. Kaleme aldığım bu satırları okuduğunuzda, ben artık aranızda olmayacağım. Canımı bileğimden koparıp alacak olan zalimlerin elindeyim. Ancak bilmelisiniz ki göğsüm burada, yüreğim vatanımın sevgisiyle dolu.

Sözlerimle ifade edemeyeceğim kadar çok özlediğimi bilmenizi isterim. Sizin için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve ülkem için hayatımı feda etmeye hazırım. Hiçbir zaman pes etmedim, ideallerim için mücadele etmekten asla geri durmadım.

Sizlerin dualarınız ve destekleriyle dimdik ayakta durdum. Şimdiyse içimdeki ateşi söndürecekler ama bilin ki bu ruh hiçbir zaman yok olmayacak. Ülkem ve milletim için sıcak bir vatansever olarak sonsuza dek hatırlanmak istiyorum.

Unutmayın ki burada yalnız değilim. Yanımda aynı inanca sahip kardeşlerim var ve hep birlikte aydınlık bir geleceği hayal ediyoruz. Bu düşünceyle gözlerimden yaşları silip, yüreğimi bir kez daha cesaret ve kararlılıkla dolduruyorum.

Sizlerin yüzündeki gurur ve onur, benim için çok değerli. Beni asla unutmayın ve sizler de mücadeleye devam edin. Ülkemiz için adalet ve özgürlük mücadelesi veren tüm kardeşlerime selam gönderin.

Bu son vedamı yazarken yüreğim kederle dolu, ancak vatan aşkımla dağları delercesine büyük. Sizler benim gücüm, umudumsunuz. Dualarınızda ve kalbinizde her zaman sizinleyim. Sizlerle vatanımın güzelliklerini birlikte yaşamışız gibi hatırlamak istiyorum.

Unutmayın, vatan uğruna ölmek, ölümsüzlüğü kazanmaktır. Beni asla yalnız bırakmadığınızı biliyorum ve bu bilinçle gözlerimi kapatıyorum. Güçlü olun, benim gibi devrimci kardeşlerinizle aydınlık bir Türkiye için mücadeleye devam edin.

Hepinizi sonsuz sevgi ve özlemle kucaklıyorum.

Yusuf

3 fidan neden asıldı

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen üç devrimci genç olarak bilinirler. Asıl adı “Darağacındaki 3 Fidan” olan bu olay, Türkiye tarihindeki siyasi ve toplumsal olaylarla sıkı bir şekilde bağlantılıdır.

Üç fidanın idamı, 12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen 12 Mart Muhtırası’nın ardından meydana gelen siyasi gerilim ve iç güvenlik sorunlarından kaynaklanmıştır. Muhtıra sonucunda ülkede askeri darbeyle sıkıyönetim ilan edilmiş ve siyasi faaliyetler kısıtlanmıştır.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, sol düşünceye sahip üniversite öğrencileri olarak sosyal ve politik değişimleri hedefleyen bir mücadele yürütmüşlerdir. THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) adlı örgütü kurmuş ve çeşitli eylemler gerçekleştirmişlerdir. Bu eylemler arasında ABD askerlerini hedef alan saldırılar ve banka soygunları olduğu iddia edilmektedir.

Üç genç lider, yakalanarak yargılandı ve haklarında idam cezası verildi. İdam cezası, o dönemde Türkiye’de idamın yasal bir yaptırım olarak bulunduğu ve ciddi suçlar için uygulandığı bir döneme denk gelmektedir. Ancak bu üç genç, şiddet içermeyen protesto ve eylemlerle tanınmalarına rağmen, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten suçlu bulunarak idam cezasına çarptırıldılar.

İdam kararı, dönemin siyasi ortamında ve toplumsal atmosferde büyük tartışmalara neden oldu. Bazı çevreler tarafından kahraman olarak görülen bu üç genç, bazıları tarafından ise suçlu olarak nitelendirilmiştir. Olayın ardından Türkiye ve dünya çapında geniş yankılar uyandıran bu idamlar, toplumda hala duygusal ve siyasi bir tartışma konusu olarak kalmaktadır.

Sonraki yıllarda Türkiye, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle bir kez daha sıkıyönetim altına alındı ve birçok siyasi kişi ve aktivist hapse atıldı, ceza aldı. 12 Eylül dönemi, siyasi yasaklar ve insan hakları ihlalleri ile dolu olarak hafızalara kazındı. Ancak üç fidan olarak anılan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamı, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası ve toplumsal hafızada derin bir iz bırakan trajik bir olay olarak kalmıştır.

Deniz Gezmiş zamanında kim başbakan?

Deniz Gezmiş’in idamı 6 Mayıs 1972 tarihinde gerçekleşti. O dönemde Türkiye’nin başbakanı, 26 Mart 1971 – 20 Mayıs 1972 tarihleri arasında görev yapan Süleyman Demirel’dir. Süleyman Demirel, Adalet Partisi’nin (AP) lideriydi ve Türkiye’nin 9. Başbakanı olarak görev yapmıştır.

Deniz Gezmiş Ve Arkadaşları Nerede Yakalandı

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 12 Mart 1971’de gerçekleşen askeri muhtıranın ardından ülkedeki siyasi ve sosyal gerilimin yüksek olduğu bir dönemde aranan isimler haline gelmişlerdi. Yakalanmaları ise farklı tarih ve yerlerde gerçekleşti:

  • Yusuf Aslan: 23 Mart 1971 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yakalandı.
  • Hüseyin İnan: 23 Mart 1971 tarihinde Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde yakalandı.
  • Deniz Gezmiş: 16 Mart 1971 tarihinde Kayseri’nin Gemerek ilçesinde yakalandı.

Her üç devrimci genç, ayrı ayrı tarihlerde farklı yerlerde yakalanarak tutuklandı ve sonrasında yargılanarak idama mahkum edildi. Yakalandıkları yerlerdeki operasyonlar ve sonrasında yaşanan süreçler, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.

Deniz Gezmiş Ve Arkadaşlarının Yargılandığı Davada Hakim Kimdi

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın yargılandığı davada başkanlık görevini Tuğgeneral Ali Elverdi üstlenmiştir. Mahkeme, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yapılmıştır.

Davada savcılık görevini ise Baki Tuğ üstlenmiştir. İddianamede, üç devrimci gencin TCK’nın 146. maddesine muhalefetten yargılandığı ve anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsle suçlandığı belirtilmiştir.

Davada alınan kararlar sonucunda Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam cezaları onaylanmış ve 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilmelerine karar verilmiştir. Türkiye tarihinde büyük yankılar uyandıran bu dava, hala toplumsal hafızada önemli bir yer tutmaktadır.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları mezarı nerede?

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idamlarının ardından Mamak Cezaevi’nde bulunan idamhane avlusuna gömülmüşlerdir. Ancak daha sonra mezarlarına izin verilmeden gizlice başka bir yere taşınmıştır. Mezar yerleri uzun süre bilinmemiştir ve yakınlarına da bilgi verilmemiştir.

Daha sonraki yıllarda, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın mezarları, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’nda, toplu bir mezar alanına defnedilmiş olduğu ortaya çıkarılmıştır. Mezarlarına ziyaretler gerçekleştirilir ve anıları Türkiye tarihinde hala canlılığını korumaktadır. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mezarları, ülkedeki siyasi geçmiş ve toplumsal hafızada önemli bir sembol olarak görülmektedir.

1972 yılında iktidarda hangi parti vardı?

1972 yılında Türkiye’de iktidarda Adalet Partisi (AP) vardı. Süleyman Demirel liderliğindeki Adalet Partisi, 1965 yılında yapılan genel seçimlerde iktidara gelmiş ve 1971 yılına kadar hükümeti yönetmişti. Süleyman Demirel, Türkiye’nin 9. Başbakanı olarak 26 Mart 1971 tarihinde görevi devralmış ve 20 Mayıs 1972 tarihine kadar başbakanlık yapmıştır. Bu süreçte, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi genç devrimcilerin idamı gibi önemli olaylar da yaşanmıştır. Adalet Partisi, 12 Mart 1971 askeri muhtırasının ardından 22 Mayıs 1972 tarihinde kurulan Milliyetçi Cephe hükümetine kadar iktidarda kalmıştır.

68 Kuşağının Simgesi Deniz Gezmiş’in Montu

Deniz Gezmiş’in yeşil parkası, 68 Kuşağı olarak bilinen dönemin sembolik ve ikonik bir eşyasıdır. Yeşil parka, bu dönemdeki gençlik hareketinin ve öğrenci protestolarının önemli bir simgesi haline gelmiştir.

Deniz Gezmiş, Türkiye’de sol düşünceye sahip öğrenci liderlerinden biriydi ve sosyalist, devrimci fikirlerle öne çıkan bir isimdi. 68 Kuşağı, Vietnam Savaşı, 1968 Paris Olayları ve dünyada gençlik hareketlerinin yükseldiği bir dönemde Türkiye’de de etkili olmuştur.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 68 Kuşağı içinde yer alarak sosyal adalet, demokrasi ve eşitlik talepleriyle mücadele etmişlerdir. Yeşil parka, bu dönemin sol düşünceye sahip öğrencileri ve aktivistleri arasında popüler bir giysi ve sembol olmuştur.

Deniz Gezmiş’in yeşil parkasının giyilmesi, onun ve 68 Kuşağı’nın mücadelesini simgelemekte ve onların hafızalarda canlı bir şekilde yaşamasını sağlamaktadır. Bugün bile Deniz Gezmiş’in yeşil parkası, Türkiye’deki sol hareketin ve 68 kuşağının sembolü olarak anılmaktadır.

Click to rate this post!
[Total: 9 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Deniz gezmiş yargılanırken hâkime gülümsemiş hâkim neden gülüyorsun dediğinde arkanızda adalet yazıyor ona gülüyorum demiştir.Daragcina giderken bile nasıl dik durulduğu tüm tüm dünyaya görülmüştür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı