Mutlak Ahlak Diye Bir Şey Var Mı? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı
Trend

Mutlak Ahlak Diye Bir Şey Var Mı?

Mutlak: Kesinlik demektir.

Yüzde yüz.

Tartışmasız herkesçe kabul edilir anlamını verir.

Mutlak adalet kavramı vardır mesela. Sadece kavram adı vardır. Kendisi yoktur. Mutlak adalet diye bir şey dünyada yoktur. Olması da imkansızdır.

Birisi sizden biraz tuz istedi. Aynı gramdaki tuzu geri getirdi. Mutlak adalet gerçekleşti sanılır. Oysa mutlak adelet bu durumda yoktur.

Birisi paranızı çaldı. Tam bir yıl sonra paranızı fazlasıyla geri verdi. Mutlak adalet yine yoktur.

Birisi ayağınızı kırdı. İsteyerek ya da istemeyerek. Bu kırık için mutlak adelet sağlanabilir mi?

Kişinin hapse girmesi istenebilir. Büyük bir fidye ödemesi. Köle gibi yıllarca hizmet etmesi. Tüm bunlar mutlak adaleti sağlar mı? Hayır!

Birisi kardeşinizi öldürdü?

Mutlak adalet, yani herkesçe tartışmasız kabul edilebilecek adil bir yol bulunur mu? O yol, o kardeşi geri getirir mi?

İşte mutlak adalet tam da burada vücut bulabilir mi? Ölenin arkasında tutulan yaslar, serzenişler, pişmanlıklar… peki o kişi tekrar dirilirse ne olur?

Ölen dirilirse mutlak adalet sağlanmış olur mu? Hayır, çünkü ölüm anı ölen kişinin çevresindeki insanlardan maddi manevi pek çok şey götürmüştür. Kişi dirilse bile bu maddi manevi kayıpların karşılanması imkansız gibidir.

Nasıl dünyada kesin ölçme yoksa, ölçümlerde her zaman çok az da olsa bir hata varsa ve bu şüphe götürmez bir şekilde kesinse, mutlak adalet diye bir şey de yoktur. Mutlak adaletin olmayacağı açıksa burada yeni bir soru sorulabilir.

Peki mutlak ahlak var mı?

Mutlak adaletin sağlanmasını istetebilecek; kötü durumların yaşanmasını engelleyecek mutlak ahlak var mıdır?

Var, diye düşünülebilir.

Minority Report. Azınlık Raporu filminde bu ahlak sergileniyor.

Kahinler, olacakları önceden bilebiliyor.

Kişi, karısını öldürmeyi aklından geçirir geçirmez ahlak polisleri hemen eve baskın düzenliyor. Gelecekte işleyeceğiniz suçtan dolayı tutuklusunuz. Şu kadar yıla haps olacaksınız deniyor.

Mutlak ahlak filmde bu şekilde işliyor. Suç oranı sıfır, çünkü suçu düşünmek suçun ortadan kalkması için yeterli.

Peki şu an gerçek hayatta durum böyle mi?

Suçu düşünmek, dünyadaki pek çok ülkede, evrensel insan hakları beyannamesine göre serbesttir. Düşünmenin ötesinde bunu dillendirmek de bazı ülkelerde suç değildir. “Paranı çalacağım.” Demek çaldım demek olmadığı için bir suç teşkil etmez. Zira kişi bu edimde bulunmamıştır.

Sadece bunu sözle ifade etmiştir. Aynı sigara içmekte olduğu gibi. Sigara öldürmez. Öldürmez çünkü masanın üstünde duran bir sigara yıllarca hiç kimseye zarar veremez. Bir kişiye dokunacak elleri, ayakları yoktur. Öylece kutu kutu yerinde durur. Ama sigara içmek insanın öldürür.

Sigara ve sigara içmek nasıl bambaşka şeylerse paranı çalacağım demekle çalmak arasında bir çok ülke suç ayrımına bu şekilde gitmektedir. İfade ediş ile fiile döküş farklı görülür.

Suçu düşünmek, bunu dillendirmek ve nihayetinde bunu işlemek.

Bu üç basamağın ilkinin bile gerçekleşmesi mutlak ahlak olmadığını gösterebilir, fakat ahlakın ne olduğu, nereden geldiği, ona nasıl uyulması gerektiği araştırılırsa aslında mutlak ahlaktan söz edilebilir.

Ne ilginç değil mi? Mutlak adalet yok ama mutlak ahlak var? Peki o zaman mutlak ahlak varsa neden mutlak adalet yok?

Adalet hukuk kavramı içindedir. O zaman hukukun ne olduğu araştırılabilir. Hukuk, toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze demektir. Yasalar bütünü olan hukuk bu yasaları nereden alır?

Yasalar hukukla var oluyorsa, hukuk da ahlak ile var olur. Yasalar örf ve geleneklerin yazılmış halleridir. Örf bir toplumun vicdanıdır. Yetime iyi davranılmasını emreden söz örftür. Annenin, evin reisinin cebinden pazar parası aşırmasını emreden de örftür ve bunu cezalandırmaz, zira babanın eve bakma zorunluğu vardır.

Bu durumda adalet, annenin para aşırmasıdır. Adalet yerini bulur. Baba istemese de annenin bunu yapması toplumda hoş karşılanabilir.

Gelenek ise yazılı ya da yazısız kurallardır. Askere gitmek mesela…

Tüm bunlar ahlaktan güç alır. Ahlak ise gücünü dinden alır. Ahlak: “Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre.”dir. Bayramda büyüğün elini öpmek güzel bir ahlak işaretidir.

Bağlayacak Olursak!

Dine göre istenen ahlakın her tür ögesi açık açık gösterilir. Yani mutlak ahlakı ortaya koyan durumlar herkesçe bilinir. Böyle düşünüldüğünde mutlak bir ahlaktan söz edilebilir.

Bununda yanında mutlak ahlakın da sadece kendisinden bahsedilebilir. Mutlak ahlakın olması mutlak adaletin olacağı anlamına gelmez. Bunu en güzel açıklayan söz: “Hatasız kul olmaz.” İfadesidir. İnsan ne yapar eder, ama mutlaka hata yapar.

Mutlak ahlak tam burada devreye girer ve hatanın affını ister. Mutlak ahlaka göre hareket edilmesi, mutlak adalete yakınlaşımın belirmesi  ve sonuçta mutlak adaletimsi / istendik bir olayın ortaya çıkmasını sağlar.

Ne demişler?

İmamın söylediğini yap, yaptığını yapma. Burada kastedilen şey mutlak ahlaktır. İmamın söylediği şey mutlak ahlaktır. Buna uy, fakat yaptığını yapma! Mutlak adalet olmadığı için kimsenin ipi ile kuyuya inmemek gerektiği dile getirilir.

Evet. Mutlak Ahlak Kur’an ile ortaya konmuştur. Devamında ise bu mutlak ahlaka uyulması kaza ile insanın eline bırakılmıştır. Buna yüzde yüz uymak mutlak ahlaka dalaletken, uymamak mutlak ahlakın sanki yokmuş gibi algılanmasına neden olabilir.

Oysa Kur’an baştan sonra okunduğunda mutlak ahlakın neredeyse her surede gayet açık bir şekilde ortaya konduğu görülebilir.

Vegan Kimdir? Veganlık Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Aynı Anda 2 Açık Öğretim Üniversite Okunur mu ?

Satranç Nedir? Nasıl Oynanır?

Çevre Kirliliği Ve Sebepleri Nelerdir?

Dünyayı Kim Yönetiyor? Dünyayı Yöneten Gizli Güçler

Kripto Para Birimleri Hakkında Ki Her Şey

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı