Irkçılık Nedir? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı

Irkçılık Nedir?

İNSAN NEDEN IRKÇI?

Irkcell..

Irkcell’e göre siz özgürsünüz.. reklamların hepsinde ne kadar özgür olduğunuz söylenir.. peki gerçekte öyle mi? Hayır.. eğer özgürseniz her gün istediğiniz bir yerde uyuyor olmanız gerekir..zira kediler özgürdür ve her gün istedikleri yerde uyurlar.. bazen bir ağaçta bazen bir saksının içinde.. kısaca kediler gibi özgür değilizdir.. zaten insan özgür olmama yaradılışına sahiptir.. insan kendinden büyük bir şeyin parçasıysa hoşnutluk duyar.. bu hoşnutluğun tam tersi olan durumlar vardır.. tek başına tatile çıkanların aldığı hâl mesela.. birileri gelip de iletişim kursun diye aşerirler.. tek başlarına kitap okur.. sıkıntıdan patlarlar.. neden? Çünkü içgüdüleri sürekli kendilerinden büyük bir şey parçası olmak yönünde emir yağdırır.. bu emirler yüze vurur.. yüzü pörsütür.. yani özgür olmak için birilerine bağımlıyken hoşnut olmamamız lazım.. peki biz neye bağlıyız?

African american girl standing indoors and looking at the camera. She’s showing an message that says Stop Racism on her hands.

Irkcell’e göre biz bir şeye bağımlı olmamalıyız.. öpözgür olmalıyız.. yerseniz!! tam tersi bizler Aileye.. Köye.. Şehre.. Ülkeye.. Dünyaya bağımlıyızdır.. izinsiz aileden çıkamazsınız.. izinle evlenir.. pasaportla –geri gelmek şartıyla – ülkeyi terk edebilirsiniz.. ama Irkcell der ki.. sen özgürsün.. istediğini yap.. o özgür olan ruh var ya o ruh.. üf ne paha biçilmez bir hazza sahiptir!! Alışkanlıklar hapisanesinden çık.. Neyse..

Irkcell’e göre özgür insan alışkınları kırmış olan insandır.. medyada bu yalan sürekli dolaşır.. oysa içgüdümüz tam tersi çalışır.. aynı sokaktan akşam eve dönmek huzur verir.. alışıldık insanların emin olduğumuz davranışlarını sergileyenlere biz dost deriz.. alışıldık davranışları tebessüm ettirir.. sözü uzatmayayım.. zaten alışıldık davranışlar bizim için istendik olmasa her daim farklı bir kelime ile merhaba deriz.. oysa selamünaleyküm ya da merhaba sözü sımsıcaktır.. hey moruk.. kanka gibi sözler ise ırkcell’in para getiren uydurmasıdır.. niçin ırkcell sürekli yeni bir merhaba uydurmak zorunda?

Sebebi.. daha ilk zaman liderlerinin halka seslenişinde gizlidir..

Lider halkına sürekli yeni bir şeyler söylemelidir.. çünkü insan her gün aynı yemeği yemek istemez.. lider kürsüye çıkınca yeni bir şeyler söylemezse halk onu dinlemez.. gençler de kara ekrana bakmak istemez.. kara ekrana baktırabilmek için alışkanlıkların tersine şeyler gösterilmeli.. söylenmelidir.. öğretilmelidir..

Peki ırkçılık?

Irkçılık Nedir?

Irkçılığın temelinde de bu ırkcell’in yalancıktan pompaladığı kültüre karşı çıkış vardır..  nasıl?

Bir gün çorabımın tekinin ucu delindi.. ikincisi yepyeniydi.. atıp israf etmek istemedim.. ucu delinecek başka bir çorap için onu beklettim ve bir gün farklı iki çorabı giydim.. alışkanlık dışı bu davranışım benim için israfı engellemek.. başkalarına göre ise delilikti.. düşünsenize.. israf etmemek delilik?! Neyse.. Millet 20 yıl boyunca dalga geçti.. peki o zaman.. pantolonun bir yarısını farklı bir yarısını farklı giy dediler.. metroda kızlar erkekler kıs kıs güldü.. sabahın köründe sersemce giymişim şeklinde zanna kapıldılar.. niye böyle yapıyorsun dediler.. hiç bi zaman gerçeği söylemedim.. yine neyse.. ben onların alışkanlıklarının canına ot tıkamıştım.. gülüşmelerinin sebebi ben miydim? Hayır.. Neden?  Sadece onların alışkanlıkları onları güldürüyordu.. oysa daha dün bir çok ilçede çorabı.. pantolonu.. tişörtü farklı iki yarım parça renkten oluşan kişiler gördüm.. ve artık kimse çoraplarıma gülmüyor.. peki 20 yıldır gülenler şimdi gülmüyor.. gülmemelerinin sebebi yine ben miyim? Hayır.. sebebi yine onlar.. yani alışkanlıklar toplum hoşnutluğunu sağlamada belirleyicidir.. peki Irkcell neden tersini söylüyor.. çünkü ancak ve ancak yeni şeyler ekrana baktırır.. her gün pilav yediğinizi düşünün!! Olmaz her gün pilav olmaz.. papaz her gün pilav yemez..

Peki alışkanlıklar bu kadar önemliyse aileye yeni katılacak yabancıya.. köye yeni gelen şehirliye ayrımcılık yapılması doğal ve gerekli midir?

Cevap çok basit..

Gayet doğal ve gerekli bir davranıştır ırkçılık..

Hatta daha ileri giderek söyleyebilirim ki.. ırkçılık kesinlikle içgüdü gereği olması gereken bir tepkidir.. ırkçılık sayesinde baba ailesini korur.. düşünün.. akşam argın yorgun eve geliyor.. ve evde yabancı bir adam.. bu arada ırçılık ister eve gelen yabancıyı dışlama.. ister dışarıda kalıp sadece varlığını gösteren bir adamı içe almama şeklinde olsun.. her iki yönüyle gereklidir.. iki durum da aileyi korur.. hem ırkçılık sadece ten veya tipe göre şekillenmez.. aynı şekle sahip ama kökeni farklı aynı tipteki insanlara da da ırkçılık uygulanır.. gayet doğal olduğunu da daha önce söyledim.. öyle olmasa aile parçalanır.. yabancı kişi aileye kesinlikle katılacaksa ailenin her bir ferdi kendi alışkanlıklarının parçalanabileceğini bildiği için ırkçılık sergileyebilir.. bazı milletler başka milletten insanlarla evlenmez mesela.. çünkü alışkanlıklarını bozmak istemezler.. böylece ırkçılık hemen filizlenir.. ya da aynı millet kuzen evliliği dahil sırf alışkanlıklarını bozmamak için kendi içinde evlenir.. şu an düşünüyorum da.. belki de şehirleşme oranının arttırılma çabası sırf bu evlilik türlerini parçalayıp sağlıklı toplum oluşturmak içindir diyebiliyorum.. böylece aileler evlilikleri.. alışkanlıklarına ters ailelerle yapar..

Artık ırkçılığın nereden geldiğini rahatça açıklayabilirim.. ırkçılık içgüdümüzle alakalıdır.. geyikler aralarına farklı bir hayvanı almak istemez.. aynı tür içinde hayat sürmek onları mutlu eder.. oysa kara ördek gibi yabancı tek bir birey tüm topluğu aynı bir virüs gibi rahatsız eder.. ırkçılığın da sebebi bu virüs olasılığıdır..

İnsanlar bu tehdide karşı ırkçı olur.. fakat..

Irkçılık aileyi obayı kabileyi şefliği korur fakat millet artık şehirleşmişse ırkçılık son bulmalıdır.. bunun en güzel örneğini İngiltere verdi.. İlk kez çikolata renkli bir futbolcu Milli Takıma seçildiğinde ırkçılık hortladı.. oysa bu sadece bir alışkanlık değişimiydi ve uzun sürmedi.. çünkü şehirde ırkçılık olmaz.. olmamalı.. olursa bu durum o kişinin hala köylü kaldığının göstergesidir.. kişinin şehre uyum sağlamakta zorluk çektiği rahatlıkla söylenebilir.. zira aynı davranış örüntüsü aile ve şeflik arasında kesinlikle görülmeli ki insanlar aynı geyikler gibi kendilerini rahat hissettin.. ama şehirde alışkanlıkların değişimine ayak uydurmak gereklidir.. değişime ayak uyduramayan kişiler sosyalliklerini kaybeder.. sosyallik de insanların en çok istediği şeydir.. bu sosyalliği insanın kendinden büyük bir şeyin parçası olmasıyla açıklayabiliriz.. ve artık dünya küreselleşmeyi tamamladığına göre yani şehir devletinden imparatorluğa geçtiğine göre artık ırkçılığın tamamen ortadan kalkması gerekmektedir.. bir mahallede 72 milletten insan var artık.. oysa bir çok köyde tek millet yaşar.. alışkanlıkların değişmezliği köy için gereklidir.. eski köye yeni adet olmaz.. şehirdeyse tam tersi durum gereklidir.. şehirde bazen bir şeyler gün be gün değişir.. zamlar mesela.. değişmeyen neredeyse hiçbir şey yoktur..

Nihayetinde insan eğer minik bir toplum içindeyse aldatılma şüphesine kapılmamak için aileye katılacak bir yabancıya ırkçılık yapabilir.. kişi.. o burada ne arıyor.. o bizden biri değil.. diyebilir.. hem de rahatça.. ama beyaz tene sahip bir kadının şehirde çikolata renkli biriyle evlenmek istemesine baba ırkçılık yapmamalıdır.. zira şehirde zaten alışkanlık diye bir şey kalmaz.. bunun en güzel örneği komşuculuğumuzun kaybolmasıdır.. evimin üstünde oturan kişi.. iştahım kaçtı.. evi satcam.. gitcem.. burada komşuluk yok.. gibi şeyler söyledi.. kısaca alışkanlıklarını yaşayamadığını dile getirdi.. neden çünkü etrafındaki insanlar bildiği türden insanlar değil ve ananelerimize aykırı davranışlar görmeye başladı..

Alışkanlıklarımız sayesinde biz hayatta kalırız.. yaşama içgüdüsü sürekli olarak alışkanlıklarımızı devam ettirmemizi ister.. alışkanlıklarımızı değiştirmekten korkmamız ölüm korkusuyla aynıdır.. eğer her gün aynı su birikintisinden içip hayatta kalıyorsa geyik.. bu alışkanlık onu hayatta tutan şey olabilir.. su birikintisini değiştirdiğinde aslana yem olabilir.. insanlar da böyledir.. bazen insana zarar veren alışkanlıklar vardır.. içki sigara içmek gibi.. fakat kişi bu alışkanlığını değiştirince öleceği hissine kapılabilir.. çünkü aynı şeyleri (alışkanlıkları) yapmayı bize içgüdümüz emreder.. sigara iç hayatta kal der.. hem sigara içmeye alıştığımızda ölmeyiz!! de der.. Çünkü her gün içiyoruzdur ve ölmüyoruzdur.. dikkatli okuyucu buradaki kinayeyi anlayacaktır.. neyse..

İnsan neden ırkçıdır

ırkçıdır çünkü ırkçı olmak hayatta tutar.. peki ırkçılık.. alışkanlıkların tuzla buz olduğu şehirler için de geçerli midir? Kesinlikle hayır..

 

Irkçılık Nedir TDK

Irkçılık = Anasoyculuk

  1. 1.
    kendi ırkını öteki ırklardan üstün sayma ve siyasal tutumunu buna dayandırma eğilimi.
  2. 2.
    TOPLUMBİLİM TERİMİ
    insanların toplumsal özelliklerini ırksal özelliklerine indirgeyen ve bir ırkın öteki ırklara üstün olduğunu öne süren öğreti.

Emperyalizm Nedir? Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Cehalet Nedir? Cahil Kimdir? Cahil Olunmaz?

Özgürlük Nedir? Gerçek Özgürlük Mümkün müdür?

 

Click to rate this post!
[Total: 3 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Irkçılık ve buna benzer daha bir çok ayrımın ortadan kaldırılması gerekiyor.ayrimlar ortadan kalkarsa hayat çok daha güzel olur.emeginize saglik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı