Aynı Anda 2 Açık Öğretim Üniversite Okunur mu ?
Kayıt Dışı
Trend

Aynı Anda 2 Açık Öğretim Üniversite Okunur mu ?

Aynı Anda İki Üniversite Okunur mu ?

Aynı anda iki açıköğretim üniversite okunur mu , Aynı anda iki açıköğretim bölüm okunur mu ? sorusunun cevabını bu yazıda fazlasıyla bulacaksınız.  Bundan daha ilginci aynı anda ve aynı alanda hem açık öğretim ön lisans hem de lisansüstü okumak var. Tabi gerekiyorsa! Örneğin İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yüksek okul veya üniversite okunamamışsa açık öğretim ön lisans bölümü okunmadan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) sınavına girilemiyor. İSG alanında C, B ve A seviyesinde uzmanlık var. C ve B Sınıfı İSG Uzmanı iken B veya A seviyeye yükselebilmek için bu sınava girmek gerek. Sınav her yıl aralık ve mayıs aylarında ÖSYM’ce tekrar etmektedir. Sınavı kazanan Uzman C Sınıfındaysa B’ye terfi etmekte; B Sınıfındaysa A’ya terfi etmektedir. Bu terfie göre de maaş artmaktadır. Öğretmenlerin 5 bin civarında olan maaşları yanında İSG Uzmanlarının 10-15 lira maaş alması aynı anda hem ön lisans hem de lisansüstü okumayı  çekici hale getirebilmektedir. Zira Lisansüstü okumak İSG sınavından 70 puan alarak sınavı kazanmada kişiye doğrudan B Sınıfı sertifikası vermektedir. Tabi bunun da şartı var. O da kişinin daha önceden Üniversite mezunu olması gerektiğidir.

Eğer üniversite mezunu değilse kişi uzaktan dediğimiz açık öğretim üniversiteyi pek ala okuyabilir. Hatta iki üniversite de okuyabilir. Yalnız dikkat edilmesi gereken husus sınavlarının çakışmayacak şekilde yapılandırılmış olunduğundan emin olmaktır.

Bunun dışında aynı anda Açık öğretim üniversitesi okumak veya iki uzaktan öğretimi aynı anda yapmak kişinin motivasyonuna göre zor veya kolay olacaktır. Motive olmuş kimi insanlar iş çıkışı sergi, sinema vb. aktivitelerinden başka bir üniversitede okuma, bir hobisi olma, sevdiği etkinliklere standart bir şekilde zaman ayırma özelikleri gösterir.

Aynı anda iki açık öğretim üniversitesi bu insanlar için başarılması zor durumlar arasında değildir. Nihayetinde bu insanlar güçlükleri fırsata çevirmeyi zaten öğrenmiş insanlardır. Açık öğretim üniversiteleri de kayıt yaptıran bireylerden yapamayacakları şeyler istemez.

Hatta istendik başarımın yarısını sergilemeyi diploma sahibi etmekte ölçüt alanları vardır. Yani on sorunun yarısını bilen insanları mezun edeceğini kendi kurallarını açıklarken ilan ederler.

Yukarıda açıklanan motivasyonun yanında bir kaç kriter daha aynı anda iki açık öğretim üniversitesini okumada harekete geçirici ya da yıldırıcıdır. Bunlardan ilki kişinin bir işte çalışıyor olması ya da olmamasıdır.

Bir işte çalışan biri için iki üniversite okuyabilmesi için derslere her gün zaman ayırması elzemdir. Oysa çalışmayan biri için bu gerekli değildir. Türkiye’de çoğu insan sınava yakın tarihlerde yoğun bir öğrenme temposu tutturur ve sınavlarda başarılı olur.

Yine de çalışmanın verdiği yorgunlukla aynı anda iki açık öğretim okuyacak tempo tutturulamayabilir. Nihayetinde insan hiç kımıldamadan da belli bir konuya odaklanarak saatler içinde kilolar kaybedebilir. Örneğin ünlü satranç ustası Kasparov’un bir kaç saat süren satranç karşılaşmasında 2-3 kilo ağırlık kaybettiği bilinir. Ders çalışmak da öyledir.

İşten dönmüş ve ruhu hala kendisine yetişememiş insanların iş sonrası ders çalışması oldukça zordur. Çünkü vücut aynı satrançta olduğu gibi ders çalışırken de ısının laptop gibi fazla güç harcar. Bu hem beden hem zihin yorgunluğu vererek ders çalışmayı eziyete çevirebilir. Aynı anda iki açık öğretim olmasa bile sadece bir üniversite bile bu durumda kişiyi zorlayabilir.

Bir başka etken de girişte açıklandığı gibi zorunluluk halidir. Eğer kişi aynı anda iki üniversite okuma zorunluluğuna sahipse okuyabilir. Aslı için dağları delen Kerem misali kişi kendisini motive edip yorgunluğunu sosyal statü için feda edebilir. Zihin bu zor görevin üstesinden kalkacaktır, fakat kişinin sosyal çevresine ilgi göstermesi açık öğretim sürecinde sekteye uğrayacaktır.

Şu ana kadar aynı anda iki açık öğretim üniversitesini okumanın ikircikli durumu psikososyal açıdan incelenmiştir. Üniversitelerin de bu durum için resmi olarak ilan ettikleri bir seçimleri var.

Kısaca şöyle söylerler: “Eğer okuyacaksan ikisini aynı anda benim üniversitemde okuyamazsın.” Bu şu demek oluyor: “Aynı anda iki üniversite okuman ne sana hayır getirir, ne bana! (benim sınavlarım çakışır).” Bunu söyledikten sonra şunu da söyler: “İstersen git ikincisini başka üniversitede oku, ona bi şey demem.” Bu şu anlama geliyor: “Okuma motivasyonun, gerekliliğin varsa oku, bence iyi bir şey yaparsın (zaten sınav tarihlerimiz de farklı).”

Psikososyal olarak bu durumda olan aynı anda okuma işi bu karardan sonra sadece bir kaç minik işlemle başlayabilmektedir.

Üniversite sınavına girmiş olmak şart. Bir bölüm okumanın dışında dönemlik çok az bir para karşılığı genel ağdan (internet) kayıt olmak çok çok kolay. Uzaktan para yatırmak ve gerekli belgeleri yine online olarak sisteme yüklemek yeterli.

Sistem bireysel çalışmaya fırsat verdiği için kişinin düzenli bir ders çalışmayla mezun olamaması çok zor. Bunun yanında sınavdan bir iki gün önce verilen materyali okumak, üstüne sınav hazırlığı için verilen soruları çözmeye çalışmak beyhude olacaktır.

Çünkü öğrenim durumları kişinin belli aralıklarla çalışmasını gerekli kılacak şekilde yapılandırılmıştır. Dolayısıyla bu öğrenim durumlarını tasarlayanlar sınava bir iki gün kala çalışıp mezun olmak isteyenleri mezun etmemek için bilenmiş gibidir.

Son bir şey!

Eğer gerekli ise neyi okumak gerekiyorsa o bölümler okunmalıdır, fakat amaç çalışılacak alanların sayısını arttırmak amaçlı okumaksa birbirinden farklı bölümler okumak kolay okuma açısından tercih edilebilir. Örneğin geleceğin mesleklerinden biri yapay et uzmanlığıdır. Aynı anda hem aşçılık hem de bilgisayar programcılığı okumak zor olmayacaktır.

Fakat muhasebe ve bilgisayar programcılığı okumak her ne kadar birbirine destekler ders içeriklerine sahip alanlar gibi görülse de insan her zaman pilav yemek istemeyeceği için motivasyon kaybına uğrayabilir. Okumayı yarıda bırakabilir. Hatta aynı anda iki açık öğretim üniversitesinden de olabilir.

Rusların atasözüne kulak vermeli: “Aynı anda iki tavşanı kovalarsan, ikisini de kaçırırsın.” Bu halle ders çalışmak romatizma sebebi bile olabilir. Sanırız ki Ruslar bu durum için de güzel bir söz daha bulmuşlar: “Umarım yolda yürürken yerde bir ruble görürsün de romatizmandan dolayı eğilip alamazsın!”

 

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı