Emperyalizm Nedir? Ne Zaman Ortaya Çıktı? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı

Emperyalizm Nedir? Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Emperyalizm Nedir? Sorusunun cevabını yazımızda bulacaksınız!!!

Hırsız

Katil

Dolandırıcı

Sapık

“Eğer ormanda bir ağaç düşerse ve bunu hiç kimse duymazsa, bu gerçekleşmiş midir?”

Hırsız, katil, dolandırıcı ve sapık… Kötülükle dolu bu liste uzatılabilir. Bu listede yer alan her bir suçluya göre ağaç düşerse ve bunu hiç kimse duymazsa gerçekleşmemiştir.

 

Çaldı

Öldürdü

Dolandırdı

Taciz etti ve kimse duymadı, gerçekleşmiş midir?

Bu kötü insanlara göre hiç biri gerçekleşmemiştir.

İlk bakışta gayet mantıklı geliyor. Yıllarca savunulabilecek kadar sağlam bir düşünce yapısına sahip… Yine de kocaman bir açığı var. Yazının sonunda bu ilk cümlelere geri döndüğünüzde göreceksiniz ki ormanda bir ağaç düşerse ve bunu hiç kimse duymazsa, bu gerçekleşmiştir. Ken Robinson, bunun tersini TED konuşmasında muştuluyor ve konuşmasına biraz neşe katma adına: “Eğer bir adam ormanda aklından geçeni söylerse ve onu hiç bir kadın duymazsa, hala haksız mıdır?” diye sormaktadır.

Bir ülke emperyalizmin etkisindeyse ve bunu kimse bilmiyorsa, bu gerçekleşmiş midir?

Yukarıdaki mantığa göre “hayır, gerçekleşmemiştir” çünkü ne kimse görmüş, ne kimse biliyor.

 

İNKÂR

Hırsız, katil veya dolandırıcı… Bu kişiler, ağaç düşerse bu düşmeyi kimsenin duymaması için elinden geleni yapar. Birileri duyarsa inkâr ederler. Böylece ağacın düştüğünü yok sayarlar. Yok saymanın, inkârın genel adı “karnizm”dir.

 

KARNİZM

Normal, doğal ve gerekli…

Hırsız, katil, dolandırıcı, sapık… hırsızlığı gerekli görür, çalmanın normal olduğuna inanır, bu hareket de onun için doğaldır, çünkü dünyada çalan ilk kişi o değildir! Bu kötü kişileri tanımlayan tek durum vardır o da “ilk hareket”… Suçlu her zaman ilk hareketi yapan kişidir. Çocuklar kavga etmişse hemen sorarız: “İlk kim vurdu? Diye… Karnizm de görünmez ilk hareketi yapar ve ortada bir sorun olmadığına bize ilk görünmez hareketle ispat edip bizim rahatlamamızı sağlar. Böylece ortada sorun yoksa de bir şey yapmamız gerekmez.

Az önce sokakta sağ arka ayağı kırılmış kara bir kedi gördüm. Onu tutup iyileştirmek için takip ettim ama uzaklaştı. Eğilip arabanın altına baktım, başka yere kaçtı. İyice uzaklaşınca bana dönüp baktı. Acısını hissettim yüzünde… Yine de bulunduğum yere geldim ve şu an bulunduğum odadaki kişinin bundan haberi yok. Onun bunu duymaması için söylememek şeklinde karnistik bir hareket yaparsam hiç bir zaman haberi olmayacak. Peki o bunu duymazsa, kedinin ayağı kırılmamış mıdır? İşte Karnizm, biri benim gibi şurada bir kedinin ayağı kırılmış dememe karşılık ispatın olmadığına dair safsata uydurur. Böylece bu gerçeği gizler. Köyün birinde bana kangal saldırdı. Elimde kocaman bir şemsiye olmasa ölmüştüm yüksek olasılık. Bana her saldırmaya çalıştığında saldırdığı yöne şemsiyeyi tuttum. Bir ara ayağa kalktı, boynuma ulaşmaya çalıştı, 20 cm’de yüz yüze geldik. Aynı top atışı gibi yüzümde patlayan havlamasını, o dişlerini, yüzünü gördüm. Şimdi bu olayı sadece benim yaşamam ve kimsenin görmemesi bunun gerçekleşmediğini mi gösterir?!

Karnizm bir şeyi yok saymak için görünmez yapar. Bu görünmez hareket normal, doğal ve gerekli kelimeleriyle süslenir ve meşrulaştırılır. Yok sayılan şey bu kelimelerle örtülür. Böylece o görünmez hareket, gizlenecek şeyi neredeyse sonsuza kadar görünmez kılar.

Bundan tam 8 yıl önce size 3 yıl içinde size eşek sütü içirecekler dediğimde herkes “ıiiiğğğ” dedi. Oysa Karnizm işlemeye başladı ve şu an 8 yıl sonra eşek sütü içmek gayet normal, doğal ve gerekli… Yerseniz!! Pardon içerseniz! Neden gerekli çünkü keçi sütünden daha değerli… yalandan kim ölmüş diye bir atasözümüz var… Neyse…

Tüm bunların emperyalizmle ne alakası var?

 

EMPERI (empayır)

A group of countries or states that are controlled by one leader or government

Bir lider veya hükümet tarafından kontrol edilen bir grup ülke veya devlet

Emperi (empayır) bu anlama geliyor.

 

IMPERIAL (impiriyıl)

Connected with an empire

Bir imparatorlukla bağlantılı

 

IMPERIALISM (impiriyılizim)

A system in which one country controls other countries, often after defeating them in a war

Bir ülkenin diğer ülkeleri genellikle bir savaşta yendikten sonra kontrol ettiği bir sistem

 

Emperializm, imperialism kelimesinin Türkçe okunuşudur. Oxford Sözlüğünün bu tanımlarına göre de bir kralın bir padişahın birkaç ülkeyi kontrol etme yöntemidir. Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Emperyalizmi de denilebilir. Başta kötü bir şeymiş gelebilir fakat değil. Nihayetinde içgüdüyle doğrudan ilintili ve içgüdümüzle tam uyumlu bir sistemdir.

Evimin önünde koca bir vadi var ve bu vadide evimin hizasından göçmen kuşları geçmekte… bu kuşlar eğer sayıca azsa, nedendir bilmiyorum, bu aralar tek sıra halinde geçiyorlar ve en öndeki kuş alçalsa diğerleri de alçalıyor, en öndeki yükselse her biri sırayla onu takip etmekteler. Bundan başka bir örnekteyse anne ördek yürüdüğünde bebekleri de akordeon gibi hemen arkasında yaylanır şekilde onu takip etmekteler. Karga saldırınca anne ördek yavrularını koruma amacıyla sola kaymakta… yavruları da sırayla sola kaymakta… sağa geçse sağa kaymaktalar.. insanların da bu canlılardan bir farkı yok. Aynı bu yavrular gibi düşünmeden annenin olduğu tarafa bir sıra halinde dizilip en öndeki kişiyi takip eder. İçgüdümüz bir arada durmamız yönünde bir güç üretmekte… Aynı cıva gibi insanlar ne zaman bir araya gelse düşünme külfetinden kurtulmak için hemen bir lider seçer ve onu takip eder. Bu bir araya gelmelerin sınırı yok. En küçük bir araya gelme şekli ailedir. Bir üstü oba, onun bir üstüyse kabiledir. Kabileler bir araya gelip şeflik oluşturuyor. Şeflik, devleti; devletlerin emperyalizmle bir araya getirilmesi de imparatorluğu (empire / empayır) oluşturuyor.

Yukarıda saydığım kitleler üstteki sırayı içgüdüsel takip eder. Yani emperyalizm, kaçınılmaz bir şekilde vücut bulur. Kitle o kadar büyür ki sonuçta bir imparatorluk ortaya çıkar. Osmanlı devleti şeklinde bir küçümsemeyle ifade edilen kitle aslında bir imparatorluktur zira Osmanlı İmparatorluğu aynı anda pek çok devlete hükmetmiştir. Aynı İstanbul’un fethinde olduğu gibi savaşta mağlup ülkeyi kontrol etmiştir. Fakat!! İşte burası çok önemli!

Ben terzideyken bir kadın, terzi için: “Hem o bizden biri.” Dedi. Emperyalistler, kontrol ettikleri yeni yerdekiler için yabancıdır. Onlardan biri ya da birileri değildir.

İmparatorluk adına ülkeyi kontrol eden topluluk o milletten değildir. Yabancı olduğu için ve o millet, yeni milleti yeni lideri içgüdü gereği kabul etmeyeceği için imparatorluğu kuran kişi karnizmle örneklediğim üzere savaşla alınan ülkenin imparatorluk ülkesi olduğunu o halktan gizleyebilir. Nihayetinde bunu kimse duymamışsa imparatorluk ya da konumuz adıyla olduğu gibi emperyalizmin etkisinde midir? Değildir. Çünkü kimse duymamış, bilmiyor!

Örneğin ülkemizde son 20 yıldır emperyalizmin tam tersi uygulamalara tanık olmaktayım. Türkçe daha ön plana çıkarılmakta… Türki mühendislik sonucu yeni yeni üretimler yapılmakta… Araba uçak tank vs… fakat yine de daha önce emperyalizmin etkisinde olduğumuza dair pek çok emare sayabilirim. Bu emarelerin ilki dildir. Bu ülkeyi imparatorluğuna dâhil eden yani içgüdümüz gereği hepimizi bir araya getirmeye çalışan her kimse bu insan ya da insanlar, onların dilinin İngilizce olduğunu çok rahat söyleyebilirim. Emperyalizm etkisinde savaşla alınan halk, imparatorluğun dilini konuşmaya zorlanır. Bunun en yakın örneği Latin alfabesidir. Latin alfabesi olan ve şu an gördüğünüz bu harfler bizim değil emperyalizmin alfabesidir.

Emperyalizmin etkisinde olduğu tüm dünyaca kesinlikle bilinen Hindistan’da dil etkisi oldukça ön plandadır. Bizde dil etkisi kendisini kelimelerle gösterirken Hintlilerin kelimeleri yerine bazı cümlelerinin tamı İngilizceden oluşmakta ve Hintçe konuşan biri bu İngilizce cümleyi kullandığında Hintçe konuştuğunu zannetmektedir.

Dil, emperyalizmde gizlenmesi neredeyse imkânsız bir olgudur. Zira yeni kelime ve cümleler 100 yılda bir halkın diline anca yapışır. Bu da ülkenin en az 100 yıldır emperyalizmin etkisinde kalmış bulunduğunu gösterir. Örneğin Türkçede gırla kelime İngilizceden gelmedir. Hiçbir aydın da Londra’ya gidip bu kelimeleri oradan alıp gelip bizim köylüye öğretmemiştir. Bizim köylünün işi gücü yok ayrıca bin yıldır tansiyonu hiç çıkmamış da birden tansiyon mu demeye başlamış. Tabi ki hayır. Yukarıda anlattığım gibi emperyalizm etkisiyle halk bu kelimelere kasıtlı bir şekilde maruz bıraktırılır: VIRUS virüs SEMINER seminer SALOON salon… o kadar çok kelime var ki… neredeyse dilimizin yarısı bu kelimelerden oluşmakta!

Kıyafet de emperializmin karnizmle örtmeye çalıştığı diğer bir konudur ve son 20 yıl hariç bunun da oldukça etkisinde kaldığımız herkesçe bilinmekte… eskiden şapka Etek Bikini.. günümüzdeyse tayt.. göbeği açık bırakan body vs…

Sonuçta insan içgüdü gereği kendisinden büyük bir şeyin parçası olduğunda oldukça mutlu oluyor. Bunun en büyük tezahürü imparatorluktur fakat imparatorluk ya da İngilizce adı emperyalizm, kendi kültürünü dayattığı için iyi bir şey değildir. Bunun için Türkçemizde çok güzel bir değiş vardır. Eski köye yeni âdet deriz. Emperyalizm eski köye yeni adet getiren bir yönetim biçimidir. Kötü bir şey olması sadece Osmanlının tersine kendi kültürünü eski köye uydurmaya çalışmasıdır. Osmanlı örneği hep güzel örnek olarak verilir. Osmanlının Hristiyan inanışa müdahale etmediği dillendirilir. Örneğin Osmanlı Yunana Türkçeyi zorlamamıştır. Zorlasa dildeki emperyalizm etkisi Yunanlılarda mutlaka görülürdü.

Son söz olarak belki de emperyalizm Covidle birlikte tüm dünyada başarılmış ve emperyalizm dünyayı tek çatı altında birleştirmiştir. Yeni dünya düzeni dedikleri de budur. Ben bu kadar kesin söylüyor olsam da tam olarak bilemeyiz. Zira bu ikircikli durumun da iki taraflı emaresini günümüzde görmekteyiz. TV’de bir yarışma programı aynı formatla (İngilizce kelime) tüm dünyada oynamakta… Futbol takımlarında milliyetçilik kaybolmuş durumdadır. Bir İngiliz takımın tamamı Arap ya da Afrikalı ülke futbolcularından oluşabilmektedir. Bitcoin denen tek bir para birimine doğru evrilmekteyiz. Hatay gibi bir şehrin çoğunluğu farklı bir milletten oluşabilmektedir. Yeni dünya düzeni bu şekilde oluşuyorsa yakında milliyetçiliğin kaybolacağı da söylenebilir. Aslında tersi de mümkün, belki de milliyetçilik ön plana çıkarılıp bu ülke aslında hiçbir zaman emperyalizmle yönetilmemiştir havası verilmeye çalışılmaktadır. Yani karnizm işlemeye devam etmektedir. Nihayetinde kimse görmemiş, duymamış. Bilinmez. Yine de küreselleşme denen emperyalizmin doruğu olan insanların bir araya gelmede gösterebildiği en büyük kitle olan imparatorluk olgusu son halkasını bu dönemde oluşturmuş olabilir. Çünkü İnternet artık tüm dünyayı tek bir ortamda birleştirebilmektedir.  Şu an dünya nüfusu 7 milyon daha artarsa 8 milyar olacak ve bu yazıyı 8 milyar insan isterse okuyabilir. İşte emperyalizm bir göstergesi daha!

Gelelim ormanda ağaç düşerse ve kimse duymazsa olayına…

“Eğer ormanda bir ağaç düşerse ve bunu hiç kimse duymazsa, bu gerçekleşmiş midir?” şu an 8 milyar insana sorun. Gerçekleşmemiştir, diyecektir. Çünkü dünyanın haberi yoksa öyle bi şe olmamıştır.

Bir de şöyle düşünün:

“Allah’ı kimse duymamış ve hiç görmemişse yok mudur?” Yukarıdaki aynı 8 milyar insan hiç sesini duymadığı ve kendisini görmediği aynı Allah’a inanır. Tam tersi olarak düştüğünü görmediği ve düşme sesini duymadığı ağacın düşmüş olsa bile düşmediğine inanmaktadır. Ne tezat bir durum değil mi? Gerçekte Allah’a herkes inanır ve zaten cümle “ağaç düşerse” diye başlamakta… Ağaç düşmüş yani.. Bunu tek bir kişinin biliyor olması yeterli… Aynı benim kangal ya da kediayağı kırığı olayı gibi… Zaten bu yüzden şöyle bir söz var: Allah’la kul arasına hiçbir şey giremez. Ağaç düşerse ve bunu bir kişi bile duymazsa ağaç yine düşmüştür çünkü cümle aynen şöyle başlıyor: Ağaç düşerse… Düşmüş yani… Bu mantık en başta saydığım kötü insanların yaptığı kötülükleri gizleme olayından başka bir şey değil. Emperyalizm gibi insan içgüdüsünü destekleyen bir durum dünyada bu yıl tama ermişse bu niye gizlenir?

 

SSS

 

Kapitalizm nedir?

Bir şehir düşünün. Şehirdeki her bir şirketin bir kişi tarafından kurulduğunu ve şehirde gücün bu kişilerin elinde olduğunu düşünün. Örneğin insanlar tepelik bir şehirde oturuyorsa ve tepeye çıkmak için bir teleferik yapmak istediklerinde demir ve çelik kimin tekelinde ise halk o kişiye muhtaç kalır. Yapılıp yapılmayacağına veya yapılırken patrona ne kadar para ödeneceği bu patronun tekelindedir. Bu işin patronun tekelinde olduğu ekonomi biçimi kapitalizmdir. Tersi sosyalizmdir. Herkesten para toplanır ve teleferik yaptırılır. Her şey halk içindir. Söz sahibi de patron değil halktır. Kapitalizmde güç birçok patronun elindedir. Emperyalizmde ise genelde tek kişi vardır. Örneğin İngiltere Kraliçesi şu an 16 ülkeye hâkimdir. Bir arkadaşımın anlattığına göre Kraliçe Kanada’yı ziyaret ettiğinde halk onun önünde eğilir.

 

Kapitalist kimdir?

Yukarıda saydığım patronlar kapitalist kişilerdir. Ayrıca onların kurduğu düzeni savunanlara da kapitalist denir.

 

Emperyalizmin karşıtı nedir?

Emperyalizmin karşıtı başka devletlere saldırmama hali olan antiemperyalizmdir. Şu an Türkiye’nin antiemperyalist olduğu söylenebilir. Zira başka devletlerin toprak bütünlüğüne saygı göstermektedir. Oysa ABD ya da Rusya’nın emperyalist olduğu söylenebilir. Savaşlar bunların en güçlü kanıtı…

 

Faşizm nedir?

Amacı emperyalizm olan bir devletin bir kişi ya da bir grup (parti vb.) tarafından yönetilmesidir.

 

Emperyalist güçler ne demek?

İmparatorluğu yöneten kişi/ kişiler veya imparatorluğun kendisi emperyalist güç demektir.

 

Kültürel emperyalizm nedir? Örnek…

Emperyalist güçlerin kendi kültürünü (dil, din, kılık kıyafet vb. ögeler bütünü) yeni halka kabul ettirmeye çalışması kültürel emperyalizmdir. Bu sayede yeni halk emperyalist halka benzemeye başlar. Örneğin Türkiye’de yılbaşının kutlanmaya başlaması kültürel emperyalizm örneğidir.

 

Emperyalizmi kim buldu?

Emperyalizm bu sayfadan anlaşılacağı gibi insan içgüdüsünün bir ürünüdür. En geniş kitleye ulaşma çabasıdır.

 

Kültürel yozlaşma nedir?

Emperyalizm etkisiyle eski kültürün değişmeye başlaması, özünden uzaklaşması kültürel yozlaşmadır. Örneğin geniş aileden çekirdek aileye geçilmesi, imecenin yok olmaya başlaması…

 

Kültürel gecikme nedir?

Emperyalistlerin ortaya koyduğu maddi kültür ögelerinin (örneğin iphone telefonu) yeni halk tarafından takip edilmesinde zayıf kalmasıdır. Bu ögelerden biri olan iphone’un toplumca kullanılamaması veya yanlış kullanılması maddi kültüre manevin kültürün yetişememesi hali denir ki bu da kültürel gecikmedir. Aynı ilk kez bir çamaşır makinesinin nasıl çalıştırılacağının bilinmemesi gibi… Gecikme, öğrenmede eksik kalma ya da uyum sağlayamama halidir…

 

Kültür merkezcilik ne demek?

Kişi veya kitlenin kendi kültürünü yüceltirken diğer kültürleri küçümsemesidir. Avrupalıların taharet musluğu kullanmaması bizler tarafından küçümsenir, garipsenir. Oysa bu kural olarak tüm Avrupa birliği ülkeleri tarafından uygulanır.

 

Karşıt kültür nedir?

Aynı ülkedeki farklı kültürel uygulamaların birbirine karşı aldığı role karşıt kültür denir. Örneğin bir kesimin yılbaşını kutlayıp bir kesimin özellikle kutlamaması…

 

Büyük balık küçük balığı yutar mı?

Evet. Her zaman. Yani imparatorluk ya da TV’de sanki emperyalizmden bi haber aydınlarımız çıkıp emperyalist güçlerin oyunu bu vs. diyorlar. Demek istiyorlar ki büyük balık küçük balığı yer. Zaten biliyoruz bunun böyle olduğunu, peki neden böyle söylüyorlar? Yüksek olasılık son 2 yıldır dünyayı tek çatı altında birleştiren imparatorluk, şimdi Covidle ölümü gösterdi ve sıtmaya (zam üstüne zama) razı ediyor. Yine yüksek olasılık bizde HES olarak bilinen dünyadaysa farklı adlarla anılan hem harf hem de rakam içeren 11 haneli HES Koduyla dünyada nüfus sayımı yapıldı. Bundan başka Fransız ve Türkün her şeyiyle aynı kimlik belgesine sahip olması da dünyada emperyalizmin başarıldığının kanıtıdır. Yoksa neden bir Fransızla Türk’ün kimlik belgesi tıpatıp aynı olsun ki? Eskiden öyle değildi. Aynı fabrikadan (emperyalizm) çıktığı kesin.

Cehalet Nedir? Cahil Kimdir? Cahil Olunmaz?

Özgürlük Nedir? Gerçek Özgürlük Mümkün müdür?

Click to rate this post!
[Total: 3 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı