Anneler Günü Anısına Sevginin Temelleri

Arkadaşlar merhaba, sizlere bugün eski güzel bir nostalji yaşatmak istiyorum. Sizlerin tanımadığı benim ise özlemine halen alışamadığım babam İrfan ATAY’ın kendi annesi ve tüm anneler için 1 kasım 1987 yılında o zamanların önemli bir aylık siyasi dergisi olan Yeni Çağrıda kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşacağım. Kendisinin yaşamı boyunca yazdığı kitap şiir ve makaleleri kendisinin adına açtığım yazar ( İRFAN ATAY ) tagıyla yayınlayacağım. Anneler Günü anısına yayınlanan Sevginin Temelleri yazısını siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.

anneler günü 2017

Sevginin Temelleri

Annelerimizin hayatı, dünya görüşü ve bu görüşü belirleyen hizmet yaşantısı tek tekte olsa, ele alınsa her annenin ortaya çıkardığı tablonun sonucunda acılara katlanma, sevgileri paylaşma, gözyaşları yağmurunda dertleri aşma cesareti görünür. Bu annelerimizin görüş ve düşüncelerini şiirleştirme tutkusunu her evladın kalbinde yeşermesinin tabi bir mutlu sonucudur. Bu mutlu son en dürüst, en tatlı, en güzel konudur. Sevgiye, mutluluğa aç gönüllerin anne sıcaklığıyla doymaya muhtaç yaşantıların tek kurtuluş yolu annelerimiz.

Rüzgârın nefesi ayrılık sesi gibi enselerde patlarken, ölüm yolculuğu zincirini kırıp, tohum tohum doğup yaşamaya çatlarken, her türlü acıya evlat için dayanan, cehennem ateşi ile yanan köz olan yanmışlardan daha çok eziyetlerle uyanan bir yürek aranıyorsa eğer o bir ana yüreğidir, Sevgisi evlada, hayatı evlada, tüm maneviyatı evlada, maddiyatı zaten doğururken feda…

Ana yüreği başlangıç ve bitiş çizgilerinin varlığı, koruma duygusunun ağırlığı, evlat için kör ve sağırlığı bayrak edinmenin göstergesi. Ana yüreği her yerde aynı, Türkiye’de, İran’da, Amerika’da, Sovyetlerde, her yerde aynı. Değişmeyen ölçü ise ana yüreği evladın yüreğini kendi yüreğinde taşıyan hamal. Ne mutlu bunu keşfedenlere.

Güneşe muhtaç ekinlerin hüküm dar başındaki taç gibi kudret sembolü yoksulluk abidesi şeklinde dahi olsa bir varlığın yokluğu belgelenmiş bir ananın istekleri evladının çıkarından başka bir düşüncesi olmayan bir dünya görüşünün dev adımlarla gerçekler aynasındaki yarışı, sonuçta kazanan evladı için, evladının isteği için tutuşan yanan ve kazancının sabahında uyanan galip ana… Ana gibi bir fikir, ana gibi nurdan oluşan gerçek zincir birleşen dünyanın en büyük gücü… ana…

 Başka bir fani güç boş, anlamsız ve bir hiç…

Gök gürlemesi çakan şimşeğin sonucu ise sonsuzluğun en ucu analarımızın öpülesi avucu…

İnsanı insanlaştıran boğucu bir dürüstlüğün damla damla düşüşü. İşte anneciğim diyebilen küçücük yüreklerin zamanla kötülüğü, hileyi temizleyen küreklerin sapındaki elleri oluşturmasındaki özlenen sır… Küçük yaramazlıklar sonucu kırılan bir kafadan sızan kanın bir annenin diri diri yanan canın bedeli gibi çırpınışını anımsatır. Anılar gün boyu gelir geçer. Ya en güzel ya en tatlı anılar. Bir ananın kanadı altındaki yavrunun ruhunda duyduğu güveni kimse sağlayamaz. Bu güveni bir ana dan başka…

Aydınlıklar vardır karanlığı deler, aydınlıklar vardır doğruyu yanlışı eler, aydınlıklar vardır üzüntüyü bir bıçak gibi keser, bulutlardan bir kahkaha olur güler. Bu gülüş masum bir çocukluğun şükür ifadesi sanki anaya bir teşekkür mesajı kadar saf. Ne güzel bir manzara, en ufak bir yanlışlık olsa da zara, bir şey olsa evlada ya da bir tehlike sezinlese ana bir düşünün neler olur. Nelerle karşılar onu. Neler sorulur ve hangi noktada durulur. En uzaktaki nokta ölüm ayrılığı olsa, yaşamın ağzı zehir dolsa bir ananın evladını koruma ve kollama isteği efsaneler yaratan göğüsleri kabartan uğraşı hediye eder, tüm Analar anısına…

01 Kasım 1987 Yeni Çağrı İrfan ATAY

anneler günü şiiri

Nükleer Enerjinin Fayda ve zararları                                          

Zorunlu Trafik Sigortası Nedir ve Neleri Kapsar?

John Maynard Keynes Kimdir, Hayatı Nasıl Geçmiştir

anneler günü 2017