Kişileştirme nedir? - Serkan Hüseyin Atay
Dil BilgisiEdebiyat

Kişileştirme nedir?

Örnek cümleler ile anlatım

Kişileştirme, söz sanatlarımızdan biridir. Sınav soruları arasında sıklıkla yer alır. Günlük konuşmalarımız içerisinde, bulmacalarda ve kısacası her yerde kişileştirme sanatına rastlayabiliriz. Ancak benzetme sanatı ile çok fazla karıştırıldığı için bugünkü yazımızda kişileştirme nedir sorusunu yanıtlayacak ve cümle içerisinde kişileştirme sanatı yapılıp yapılmadığını anlamanız için ayrıntılara yer vereceğiz. Elbette örnek kişileştirme cümleleri ile anlatımlarımızı güçlendireceğiz.

Okuduğumuz romanlar ve özellikle hikâyeler içerisinde kişileştirme diğer adı ile teşhis sanatıdır. İnsanlar için kişileştirme sanatı yapılamaz. Çünkü bu sanat insan dışı varlıkları konuşma sanatı olan intak ile birlikte kullanılır. Ayrıca her intak sanatı geçen cümlede kişileştirme yapıldığını belirtmek isteriz. Ancak her teşhis yani kişileştirme sanatı intak ile yapılmayabilir. Çünkü insan dışı varlıkları sadece konuşturma ile kişileştirmeyiz. Bize ait olan diğer özellikleri ele alabiliriz.

Kişileştirme nedir?

Kişileştirme, şiir, masal, roman, öykü ve kısacası hem düz hem de şiir yazılarında kullanılan insan dışı varlıklara özlem, acı ve mutluluk gibi duyguları ve bunların yanı sıra insani özelliklerinin verilmesidir. Hayvan ve bitkileri insani özellikler ile buluşturarak farklı cümleler oluşturmaktır.

Kırılmak, yani bir kişinin hâl, hareket ya da söyleyişlerinin bizleri üzmesi ve canımızın yanması elbette sadece bizlere özgüdür. Küsmek anlamına da yakındır. Şimdi bu kelimeyi kişileştirme sanatı içerisinde kullanalım.

Kedim bana kırılmış gibi bakıyordu.

Teşhis (kişileştirme sanatı) ile örnek cümleler

Kişiselleştirme Örnekleri

Öğretmeniniz sizlere kişileştirme ile ilgili örnek cümleler istediğini belirtti ise, aşağıdaki cümlelerimize göz atabilirsiniz. Daha kolay cümle kurarak ödevlerinizi tamamlayabilirsiniz. Ayrıca kişileştirme sanatı konusunda da pekiştirme yapmış olursunuz.

  • Ay göz kırptı ve bana uyumamı söyledi. Bu kelimede söylemek ve göz kırpmak olarak iki kişileştirme sanatı uygulanmış kelime bulunmaktadır.
  • Tuttu bırakmıyor, sana gelmeme izin vermiyor dağlar. Dağlara kişileştirme sanatı uygulanarak insani özellikler eklenmiştir. Kolları varmış gibi düşünülmesini sağlayarak tuttu bırakmıyor kelimesi ile ifade edilmiştir.
  • Güneş bile aşık sana, ben nasıl sevmeyeyim ki seni. Aşık olma gibi bir hissiyat eklenen güneş, bu cümlede kişileştirilmiştir.
  • Suyu bir çırpıda içti toprak, ne kadar aç kaldıysa… Toprak ile aç kalma kelimeleri yan yana getirilerek yine bir kişileştirme yapılmıştır.
  • Koşa koşa geldi yıldızlar ve sıralandılar gökyüzünde. Yıldızların ayakları varmış gibi düşünülerek koşa koşa geldikleri belirtilmiştir.
  • Bana sinirli bir şekilde baktı köpeğim. Beni aşıya götürme diyordu.
  • Öptü yanaklarımdan rüzgar ve uğuldayarak selam getirdi bizlere.
  • Kapılar sen gittikten sonra küstü bana.
  • El salladı kuşlar ve ayrılık şarkısı çalıyordu kulaklarımda.
  • Selam getiren kargayı uğurladım az önce.
  • Seni yazarken üzüntüsünden ağladı kalemim ve kağıdın her yeri aşkımız gibi karalandı.

İnsan kullanılmayarak özelliklerinin yer aldığı cümlelerde kapalı istiare bulunur. Bu nedenle kapalı istiare olan her cümlede bir kişileştirme sanatı uygulandığını bilmenizi isteriz.

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı