BU YAZININ BAŞLIKLARI
Nasıl oluyor da çevre kirliliğinin ilk sebebi hayvanlar olabiliyor?
Yukarıdaki soru bu yazının son sorusu olabilir mi?
Orman yangınlarıyla gökyüzü dumanlarla kaplanmaktadır. Orman altı yaşam yok olmaktadır. Bunun yanında en çok ağaçların oluşturduğu yeşil alanların yok olduğunu söylemeye bile gerek yok. Bu durum koskoca bir çevre felaketi ya da çevre kirliliği olarak görülebilir, fakat durum öyle değildir.
Yanma sonucu havaya karışan mineraller başka bir yere hayat vermektedir. Yanan ağaçlar, küllerin havayla taşınması sonucu dünyanın başka bir yerinde başka bir ormana dönüşmektedir. O yüzden bu yangınlar dünyanın nefes alma biçimi ve kendini yenileme ritüelidir denebilir.
Buna karşılık doğal olmayan yangınlar çevre kirliliği yaratabilir. Drift denen araba tekerlerini asfalta sürterek oluşturulan duman, kutlamalarda yakılan araba lastiği vb. plastikler, arabaların egzozlarının zararlı zerrecikleri emecek platin filtresinden mahrum bırakılması, kaza sonucu yanan ulaşım araçları (gemi, uçak, araba, tren vs.), kömürün evde ısınma ve sanayide üretim için yakılması vb. nedenler havayı kirletmektedir.
İnsanların neredeyse teknolojiyle ortaya koydu her şeyi denize atması, deniz yangınları, denize yakın kurulan kentler doğada çözünmeyen pislikleri, altın arama veya bulaşık yıkamak gibi çok masum nedenlerle denize karışan kimyasallar vb. nedenler denizi kirletmektedir.
Tüm söylenenler, canlı yaşamını olumsuz etkileyen kötü atıkların dünyanın her yerine saçılmasıyla oluşan çevre kirliliğinin görünür sebebidir. Oysa görünmeyen ve en büyük neden hayvanların tarihte hiç olmadığı kadar tüketim maddesine çevrimidir.
Bir hayvan çevreyi ne kadar kirletebilir?
Bir hayvan çevreyi ne kadar kirletebilir? Buradaki 1 rakamı dünyadaki hayvanların tamamını temsil etmektedir. Evet, ne kadar kirletebilir? Neredeyse hiç!
Hayvan yiyeceği kadar beslenir. Sonra dışkılar. Hayvan eğer soğuk kanlı bir yırtıcı ise dışkısını kedinin yaptığı gibi gömer. O dışkı doğada çözünür. Hayvan eğer inek gibi sıcak kanlı ise dışkısı doğaya hayat verir. Yani hayvan gereğinden çok yemez. Çevreyi hiç kirletmez. Oysa insan öyle değildir.
Yapılan araştırmaya göre son 50 yılda insanlar hiç olmadığı kadar hayvan yemektedir. Hayvan yeme oranı son 50 yıla göre iki haneli sayı oranına çoktan ulaşmış durumda. En iyi ihtimalle 50 yıl önce 1 hayvan yiyen insan şimdi 10 hayvan yemektedir.
Peki bunun çevreye etkisi nedir?
Bu görünmez sebep maalesef dünyayı kirletmede ilk sırada yer almaktadır.
Gittikçe artan nüfusa gittikçe artan oranda hayvan üretilmektedir. Hayvanların kuş gribi, deli dana, sars, AIDS, kabakulak, su çiçeği, verem, Covid 19 gibi hastalıklara sebep olması bir yana onların doğaya salınan kanı ve yine onlardan salınan gaz hem toprağı ve denizi hem de atmosferi kirletmektedir.
Atmosferin delinmesinin ilk nedeni ne fabrika bacaları ne de araba egzozu ya da gemilerin uçakların lastiklerin yanmasıdır. İlk sebep artan hayvan nüfusunun yaydığı sera gazıdır. Pırtlayan inekler en sonunda atmosferi de pırtlatıp delik açmıştır.
Hayvanın çevreye etkisi sadece bu kadar mı? Hayır!
Artan nüfus için denizlerde balık tarlaları kurulmaktadır. Uçaktan denizde yüzen dev deniz anası gibi görülen bu tarlalar deniz kıyılarını yüzülemeyecek kadar kirletmektedir.
Daha fazla inek için daha fazla ağaç kesilerek fabrikalara yer açılmakta, dünyanın akciğerleri öldürülmektedir. Bu fabrikalardan halka taşınan hayvani şeyler petrolle çalışan araçlarla çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Hayvan sayısı arttıkça da araç sayısı artmaktadır.
Etleri sarmak için daha fazla petrol çıkarılmaktadır. Çıkarılan bu petrolle plastik poşet yapılmakta, etler bu plastikler içinde dolaşmakta, işi biten bu plastiklerin bir kısmı doğayı yüzyıllarca çözünmeyecek şekilde kirletmektedir.
Kirlilik sadece hava, su ya da toprakta olmamaktadır. Artan araç gürültü ve ışık kirliliğine de neden olmaktadır. Daha önce sadece ineklerin homurdanmasını duyan insan artık dev şehirlerin homurdanmasıyla psikolojik sorunlar yaşamaktadır.
Sinema, dizi, tiyatro vb. her yerde baş rol oyuncusu mutlaka et yemelidir. Etin bu özendirilme sahneleri dünyayı daha fazla kirletecek daha fazla hayvanı üretmenin ilk kıvılcımı gibidir. Durdurulamaz bir şekilde hayvan tüketimi artmaktadır.
Bu da peşi sıra çevre felaketlerini getirmektedir.
Neyse ki son yıllarda petrol ve hayvanın dünyanın yok olma tehlikesinin baş kaynağı olduğu anlaşıldı ve insanlar artık tarıma yönlendirilmekte, petrolvari ürünler (poşet) parayla satılmakta, insanların daha az et yemesi gerektiği dillendirilmekte, elektrikli araçlara geçiş sağlanmakta ve dünya yok olmaktan kurtarılmaya çalışılmaktadır.
Çevrenin canlı öğelerinin hayat aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen, cansız ögelerin üzerinde ise yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayına “çevre kirliliği” deniyor. Şimdi sormalı…
Bulaşık suyunu azaltmanın yolu nedir?
Kişi yağsız (hayvani olmayan) beslenirse yıkayacağı bulaşıkta kullanacağı kimyasal maddeler onda bire düşmektedir. Çünkü sucuk, yumurta, kuyruk yağı, tere yağı, bal, tavayı yakan et vb. hayvani şeyler için belki de on kata daha fazla kimyasal madde dünyayı kirletir.
Daha fazla hayvan yetiştirmek için belki 10 insanın günlük su ihtiyacını bir inek bir günde tüketir. Onun kanını bağırsağını yıkamak için belki çok daha fazla tatlı su yok edilir. İneği doyurmak için gereken topraktan çıkan besinler 10 insanı doyuracağına 1 ineği doyurur. İneğin kanını temizleyen kimyasallar denizi toprağı kirletir. Saldığı gaz ozon tabakasını deler.
Şimdi son soruyu sormanın tam zamanıdır. Fakat son sorudan insanın on kat artan et yeme sebebi araştırılabilir. İnsan neden artan oranda hayvani şeyler tüketmektedir?
Cevabı çok basit: “Zevk!” İnsan topraktan çıkan şeylerle yaşayamaz mı? Yaşar! O zaman dünyanın kirlenmesini zevke mi tercih ediyor?! Neyse…
Şimdi son soruyu soralım:
Nasıl oluyor da çevre kirliliğinin ilk sebebi hayvanlar olabiliyor?
Hayvan ne yaparsa yapsın çevreyi kirletebilir mi?
Bir hayvan ne yapabilir de havayı, toprağı, suyu, insanın zihnini kirletebilir?!
Yazımızı beğendiyseniz ve daha çok yazı gelmesini istiyorsanız konu altından yorum bırakmayı unutmayın.
Satranç Nedir? Nasıl Oynanır? ilginizi çekecek bu makaleyi okumanızı tavsiye ederiz.
2 Yorum