Özgürlük Nedir? Gerçek Özgürlük Mümkün müdür?
Kayıt Dışı

Özgürlük Nedir? Gerçek Özgürlük Mümkün müdür?

BÖLÜM 1

İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kişi hak ve özgürlüğü, kamu özgürlüğü, temel hak ve özgürlükleri, düşünce özgürlüğü, seçim yapabilme özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, maddi özgürlük, toplumsal özgürlük, yasal özgürlük, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü, sanat özgürlüğü, sağlık özgürlüğü, eğitim özgürlüğü ve en son olarak yaşam özgürlüğü.

Seçin seçebildiğinizi… bu özgürlüklerden istediğinize inanmakta özgürsünüz.

Özgürlükle kastedilen şey mutlak özgürlüktür. Jean Paul Sartre, insanın özgür olmak için doğmadığını söyler. Yanlış anlaşılmayı önlemek ve daha katı şekilde düşüncesini desteklemek için de insanın var olmasıyla özgürlüğünün başlamasının aynı şey olduğunu, yani insanın doğuştan özgür olduğunu söyler.

Sonuçta ona göre insan için “mutlak özgürlük” vardır. Hatta insanın özgür olmama lüksü de yoktur! Ninelerimizin diline çevirirsek insan başıboşluğa sahiptir. Peki başıboş insan ne yapar? Sınırsız özgürlük içinde insanı nasıl tanırız? Hiç bir ahlak kuralının insanı sarmalamadığı, hiç bir otoritenin onun üstünde olmadığını nereden biliriz? Bu sorulara cevap aramadan önce özgürlüğün ne olduğu dilbilimce ortaya konabilir.

Özgürlük nedir?

Özgürlük, birinin serbestçe istediğini yapmayı ya da yapmamayı kendi iradesiyle tercih etmesidir. Özgürlüğün üstünde hak vardır. Hak; nesne ve olaylara hükmetme yetkisidir. Herhangi bir şeyde hakkı olmayanın özgürlüğü de yoktur, denebilir. Örneğin, düşünceyi açıklama hakkının içeriğinde düşünceyi açıklama özgürlüğü vardır. Düşüncesini yazılı, yazısız ya da resim vb. bir araçla yayma hakkını sınırsızca kullanan birinin düşünce özgürlüğüne sahip olduğu söylenebilir.

Yine Sartre özgürlüğü şöyle açıklar: “Özgürlük… kah istenç aracılığıyla kah tutkusal çabalarla ulaşmaya çalışılacak amaçların temelidir.” Sartre’ın bu ifadeyle kişinin verdiği karar kendi kararıdır. Kişi kendi kararını verirken derisinin dışındaki herhangi bir etkiyle hareket etmez. Başka bir etkiyle biz karar verseydik özgürlüğü yok etmiş olurduk, her şeyin temelinde özgürlük vardır, demek ister.

Tukidides: “Mutluluğun sırrı özgürlüktür, özgürlüğün sırrı ise cesarettir.” der. Tukidides de Sartre gibi düşünür. Eğer cesursan özgürlük senindir, eğer özgürsen mutlu olursun, der. Maslow da eğer mutlu olursan kendini gerçekleştirirsin, der. Kendini gerçekleştiren insan da hayatın anlamına eren insandır.

BÖLÜM 2

Tüm bu söylenenlere inandınız mı?

Herhangi bir konudaki düşünceyi geliştirmenin sekiz adımı vardır. Özgürlük acaba şu ana kadar söylenen gibi mi? Gelin bunu söylediğimiz sekiz adımla sınayalım.

  • Hatırla

Neydi özgürlük? Başıboşluktu. En başta söylediğimiz gibi insanın ifade özgürlüğü vardı. Şu an ben bu yazıyı özgür irademle yazıyorum. Kimseden etkilenmiyorum. Yani temel hak ve özgürlüklerimden biri olan düşünce özgürlüğümü kullanıp düşündüklerimi yazılı olarak ifade ediyorum.

  • Anla

O zaman başıboşluk yani özgürlük, hiç kimseden etkilenmeden istediğim şeyi istediğim yerde istediğim şekilde yapmak demektir, diyerek özgürlüğün ne olduğunu kendi cümlelerimde anlayabiliyorum.

  • Yap

Ben ilk aşamada özgürlüğü hatırladım. İkinci aşamada ne olduğunu anladım. Şimdi sıra özgürlüğü denemektedir. Seyahat özgürlüğümü denemek istiyorum. Şu ana kadarki tezlere göre insan özgürdür. Hatta insanın özgür olmama diye bir lüksü yoktur. İnsan başıboş bir şekilde istediğini yapabilir. Ben de seyahat özgürlüğümü kullanıp Kanada’ya gitmek istiyorum. Benim başıboş bir şekilde Kanada’ya gitmem kesin. Çünkü şu ana kadar ki bilgiler hep bunu destekliyor.

Seyahat özgürlüğüm için bir ulaşım aracına ihtiyacım var.  Çok uzak olduğu için Kanada’ya kendi arabamla gidemem. Uçakla gidebilirim. Peki madem özgürüm o zaman başıboş bir şekilde gidip uçağa binip Kanada’ya uçmam lazım. Peki durum gerçekten böyle mi? Ben özgürce bunu yapabilir miyim?

Hayır… ama neden? Çünkü başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde senin özgürlüğün biter! Tüh… dakka bir gol bir. Hani özgürdüm. Neyse… Kim olduğunu tanıtman ve yer ayırtman için bilet almalısın. Ama öyle özgürce alamazsın. Neden? Ben özgürüm. Maalesef öyle değil. Özgürlük sadece reklamlarda var. Hmm… O zaman bir bilet verin. Veremeyiz. Çünkü şubelerimizin çoğunu kapattık, internete taşıdık. İnternetten almalısınız. Tabi önce üye olmalısınız.

Yani yine özgür değilim. Yine sizin kararınıza uymalıyım. Evet. Tamam. Üye oldum. Bilet aldım. Yarın uçuyorum. Bilmem gereken bir şey var mı? Evet. Ne? Pasaportunuzu yanınıza almayı unutmayın. Pasaport mu? O ne? Özgürce uçmanızı sağlayan belge o, bilmiyor musunuz? Ne bilim! Bana benim başıboş bir şekilde dünyada istediğimi istediğim şekilde yapabileceğim söylendi. Sizse bunun tam tersini ispat ediyorsunuz. Hem de her an! Öyle efendim. Pasaportu nasıl alacağım? O iş biraz uzun! Ne demek uzun? Emniyete gidin, anlayacaksınızdır?

Randevu al, şu belgeyi doldur, fotoğraf çektir ama bizim istediğimiz gibi olanını çektir. Nüfustan şunu al, bankada paran, orada burada mülkün var mı? İspatla. Çalışıyorsan bordro çıkar. Amirin imzalasın. Onu yap, bunu yap, şunu yap! Tamam bitti mi? Hayır. Git parmak izi ver. Bitti mi? Hayır. Şu belgeyi imzala. Bir kaç hafta sonra pasaportunu almaya gel.

Pasaportumu aldım. Geldim. Şimdi uçabilir miyim? Maalesef. Neden? Vize almanız gerek! Her isteyen Kanada’ya gidemiyor. Fakat benim doğuştan özgür olduğum söylendi. Doğru değil miydi? Bilemiyorum efendim. Yalnız vizesiz gidemezsiniz. Konsolosluğa gidin size yardımcı olacaklardır.

Hoş geldiniz. Randevunuz yokmuş. Yani? Önce randevu almanız, daha sonra buraya gelmeniz gerek! Harika!!! Bu arada hazırlamanız gereken evraklar var. Yine mi? Evet.

Buyurun randevu numaram ve kimliğim. Hangi ülkeydi? Kanada. Şu kadar dolar getirdiniz mi? Evet. Bordro? Evet. İkametgah. Evet. O, şu, bu? Evet. Neden gitmek istiyorsunuz? Nasıl yani? Ne oldu benim düşünce özgürlüğüme? Hani düşüncemi istediğim gibi açıklardım ya da açıklamazdım? Maalesef durum bu! Sormak zorundayız. Tamam. Özgür olup olmadığımı denemek için seyahat özgürlüğümü kullanmak istedim. Şimdi de bu haldeyim. Her yerimden özgürlük akıyor! Neyse… Ne zaman gidebileceğim. Şey… o kesin değil. Kanada Hükümeti vize verirse gidebileceksiniz.

  • Tez

Evet. Gördüğünüz gibi dördüncü aşama tez. Teze göre benim bilet bile almadan havalimanına gidip uçağa binip Kanada’ya uçmam gerekirdi. Teze göre ben özgürüm. Reklama göre de özgürüm. Sartre ve Tukidides’e göre de öyleyim. Fakat sanırım bu tezin karşısında bir antitez geliştirmeliyim. Çünkü durum öyle değilmiş.

  • Antitez

İstediğim zaman, istediğim şekilde, istediğim bir yerden istediğim bir yere gidemiyormuşum. Yani seyahat özgürlüğüm yokmuş. Ayrıca düşünce özgürlüğümün olmadığını da anladım. Düşüncemi açıklamam istendi. İstemediğim şeyleri yapmaya zorlandım. Aslında zorlandım denemez. Nihayetinde seyahat özgürlüğümü kullanmayı ben istedim. Onlar hadi, seyahat et demedi. Ama başka bir şey söyledi.

Sahabe, Kurân’ı yazmak için çok güvenilir biri yazısız hadisleri toplamaktadır. Kurân’ı bir araya getirmek için bir yerde bir hadisin haberini alır ve şoförü ile yola koyulur. Gideceği yere yaklaşınca filanca kişiyi arıyorum. Nerede olabilir? diye sorar. Oraya hareketlenir. Ona doğru yaklaşırken koyunları güttüğünü fark eder. Yavaşça yaklaşırken adamın koyunun birine ot uzattığını görür. Otu gören koyun adam yaklaşır. Tam otu ısıracakken adam otu çeker. Koyunu boynundan yakalar.

Bu durumu gören Hadisçi, şoförüne: “Dön.” der. Aman efendim kaç gündür yoldayız. O kadar uzaklardan geldik. Sen dön, diye üsteler.

Her ne kadar sahih hadise sahip olsa da bir koyunu kandıran birine güvenilmez, şeklinde açıklama yapar şoförüne. Hadisi duymaktan vazgeçer.

Benim de seyahat özgürlüğüm var dendi. Tam bunu kullanmak için yaklaşmışken bu seyahat özgürlüğümü uzaklaştırıp benim boynumdan yakaladılar. İstediğin zaman istediğin yere gidemezsin dediler. Ondan önce ise bunun tam tersini -aynı koyuna ot gösterir gibi- söylediler. Doğuştan özgürsün, dediler. Başıboşsun. İstediğini yap. Sonra da istediğini yapamazsın, dediler.

  • Sentez

Reklamlarda özgür kızlar, sokaklarda özgür insanlar, basında konuşan özgür adamlar, kadınlar… hepsi özgür mü? Gerçek özgürlük var mı? Hayır. Hem de derine inmeden ve sadece bir özgürlüğü yoklayarak bu sentezi kurabiliyoruz. Şimdi tüm bilgileri sentezleyelim. O da şu: “İnsan özgür değil.” Bu kadar basit.  Düşünce özgürlüğün var, ama şunu söyleyemezsin. Seyahat özgürlüğün var ama kullanıp kullanamayacağını biz söyleriz. Eğitim özgürlüğün var ama okumamak yasak. Toplumsal özgürlüklerin var ama hepsi bizim kurallarımıza tabi, öyle istediğin yerde istediğini yapamazsın. Ama ben özgürüm. Yersen!

  • Değerlendirme

Kıstasımız özgürlük. Acaba bu özgür olmama hali sadece benle mi alakalı? Bu durumu nasıl yordayabilirim. Başka insanlar için de böyle mi? Başka ülkeler için? Denerseniz sizin için de böyle olduğunu göreceksiniz. Yani özgürlük diye bir şey yok. Gerçek özgürlük hiç yok. Çünkü gerçek özgürlük bir canlı olarak dünyada tek olmanızla -o da belki- gerçekleşebilir. Çünkü benim özgürlüğümün başladığı yerde başkasının özgürlüğü bitiyor. Belki de olması gereken budur.

Yüzyıllardır bu düzen böyle sürüp gidiyor. Peki özgürlük yoksa insanlar neden özgür olduğumuza dair doğru olmayan şeyler söyler. Reklamlar bir yere kadar anlaşılabilir. Onlar insanları kandırmakta özgür. Sanırım bir tek reklamcılar için özgürlük var. Neyse… gelelim son basamağa: “Yeni bir şey üret.”

  • Yeni bir şey üret

Özgürlük yoksa o zaman ne var? Şu var, inancınız olsun ya da olmasın özgürlük diye bir şey yok. Özgürlük denen şey, insanın ölmemesi için belli kurallara göre hayatını idame ettirmesidir. Her bir istediğine karşılık bir şeylerden ödün vermesidir. Özgürlük esarettir. Eğer özgür olmak istiyorsanız önce kendi hapsinizi kurmalısınız. Her gece o hücrede uyumalısınız. Özgürlüğün kuralı bu. Her gün aynı şeyleri yapsanız iyi olur. Çünkü özgürsünüz.

Diyelim ki inancınız var. Allah’a teslim olmuşsunuz. O zaman zaten özgürlüğün olmadığını, bir kaderle çevrelendiğinizi, her şeyin Allah’tan olduğunu bilirsiniz. Yani gerçek özgürlük yok. Sadece bir şeyin gerçekleşme anında iyi veya kötü yönde bir gelişmeye dair edimde özgürsünüz. O kadar.

Diyelim ki inancınız zayıf. O zaman yukarıdaki düşünce silsilesini herhangi bir özgürlüğünüz için sınadığınızda durumun özgür olmamaya gittiğini pek ala görebilirsiniz.

Hatırla, Anla, Yap, Tez (çöz), Antitez (sağlamasını yap) Sentez (birleştirip tekrar çöz) Değerlendirme (başka durumlarla bağ kur) Yeni bir şey üret (savunduğun her ne ise onu ortaya koy).

Evet. Sıra bu. Bu sırayı herhangi bir durum için işlettiğimizde gerçek özgürlüğün olmadığı hemen anlaşılacaktır.

Artık elimizde yeni bir şey var. Toplum, Sartre, Tukidides ne derse desin. Özgürlük yok. Siz ne yaparsanız yapın, her şey olacağına varıyor. Diyelim ki buna inanmıyorsunuz. Deneyin. Ne yaparsanız yapın, sürekli bir engelleme ile karşılaşacaksınız. Belki de olması gereken durum bu. Çünkü insanlar anında bir araya gelip güvenlik gerekçesi ile toplum oluşturmaya dair iç güdüye sahip. Yine de bu iç güdü gereği birbirine esir olan bu aynı insanların özgürüz demesinin otlayan koyunların melemesinden başka bir farkı yok gibi. Ne dersiniz?

Mutlak Ahlak Diye Bir Şey Var Mı?

Mutluluğun Sırrı Nedir

Negatif Düşünce İnsanı Hasta Eder mi

Tanrının Var Olduğunu Nasıl Anlarız

Sarmanın yanına ne gider ?

Programsız DNS Önbelleğini Temizleme

 

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Selamlar Serkan bey. Öncelikle açıklamalarından dolayı teşekkürler. Özgürlük özgürce yaşamasını bilmeyen geninde bencillik, hainlik, kanı bozukluk olan, dinimizi Çebi için yaşayan, hep banacılık için yaşayan kişilerin başkalarının geleceğini hakkını zamanını çalarak bütün yaşamını kısıtlamasıdır. doyasıya değil yeterince iyi beslenemezsin, gezemez giyinemezsin, iyi şartlarda yaşayamasın. İstediğini söyleyemez, hepsinden önce içinden gelerek birşey olursa diye korkar gülemezsin ……

Efsane için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı