Hangi Hayvanlar Düşünebilir? - Serkan Hüseyin Atay
Kayıt Dışı

Hangi Hayvanlar Düşünebilir?

Hangi Hayvanlar Düşünebilir? Balığın hafızası yok. Bununla kastedilen şey şu:

Balık size bakar. Kırımızı şapkanızı görür. Sonra yine sizi görürse kırmızı şapkanızı hatırlamaz. Aynı İlk 50 Öpücük filmi gibi… Kız her uyandığında sıfır hafıza ile uyanıyor. Balıkta da durum bu mu gerçekten? Oxford sözlüğünde düşünmek şu şekilde yazıyor:

To consider somebody/something when you are doing or planning something.

Plan yaparken ya da bir şeyle uğraşırken dikkati bir şeye vermek.

Bu tanıma göre balık %100 düşünebiliyor, çünkü öylesine sağa sola yukarı aşağı bakarken birden görüş alanına kırmızı bir şapka giriyor. Tanıma göre de dikkatini bu kırmızı şapkaya veriyor. Yani öylesine bakarken birden yanan ormana gözünüzü dikmeniz hem sizin hem balığın düşünebildiğini gösterir.

Balıkların Bilinci Var Mı?

Consciousness (kaınçısnıs), bilinç demek…

The state of being able to use your senses and mental powers to understand what is happening.

Neler olduğunu anlamak için duyularınızı ve zihinsel güçlerinizi kullanabilme durumu.

Kırmızı şapkanızı balığın üzerine attınız. Balık ne olduğunu anlamak için gözlerini kullanarak kendi üstüne doğru düşmekte olan şapkayı algılıyor ve kaçmak için zihnini kullanıyorsa balıkların bilinci var demektir. Bunu her hayvan yapar, bunda ne var ki diyorsanız.

O zaman tüm hayvanların bilincinin var olduğuna şahitlik ediyorsunuzdur. Zaten etrafında ne olup bittiğini anlamayan hayvan diğer hayvanlara yem olur. Aslan, ağır çekimde kendisine doğru koşarken zebra ne olduğunu anlamayıp yerinde beklerse bilinçsiz bir hareket yapmış olur.

O tek hareket için bile çok bilinçsizce bir hareket deriz. Çünkü bilince göre canını kurtarması gerek… Diğer tüm arkadaşlarının bunu yaparken kendisinin yapmaması bilinçsizlik hariç her şeyle açıklanabilir. Arkadaşlarında kaçma bilinci varsa kendisinde de olmalı ama belki hastadır. Yaşlıdır. Bebektir falan filan…

Hayvanlarda Akıl Var Mı?

Bu cevap vermesi çok zor bir sorudur.

Akıl ve zekâ birbirinden çok farklı şeylerdir. Burada sorulan zekâ değil akıldır. Akıl, toplumun deneyimlerinin yeni bireye aktarılmasıdır. Yani kaza geçiren birine soru sorulur ve soruya doğru yanıt verirse bilinci açık deriz. Bilinci açık olan insanlara ise “sonuncuyu geçersen kaçıncı olursun” dediğimizde sondan ikinci diyorsa bilincinin pek parlak olmadığını söyleyebiliriz.

Zira sonuncuyu geçebilmesi için yarışta olması gerekir. Sonuncuyu geçmek zorunda kaldığına göre yarışta yoktur. Toplum olarak bu soruyu sorduktan sonra cevabını öğrenen kişi, tekrar bu soruyla karşılaştığında doğru cevap veriyorsa toplum ona akıl (doğru cevap, doğru davranış) vermiştir. Hayvanlarda bu çeşit bir alış veriş var mı bilmiyorum.

Hayvanlar bu dünyada bizim gözle görebildiğimiz uzaylılardır. Başka bir toplumdur ve onların dillerini anlayamıyoruz. Kediler mesela… Birbirlerine miyavlamıyorlar. Fakat ben çok iyi hatırlıyorum. Ben biriyle tartışırken sesten etkilenip aramıza girip miyavlayarak tartışmaya son vermemizi isteyen bir kedi vardı. Yüksek olasılık şöyle düşünüyordu: “Bunlar tartışıyor, ben de başka bir kedi ile böyle bağrıştıktan sonra kavga ediyorum, demek ki onlar da kavga edecek, onları durdurim.” İşte bu aklı bir kedi başka bir kediye verebiliyor mu bilmiyorum. Zira zeka verilemez ama akıl verilir.

Hayvanların İradesi Var Mı?

İrade:

An ability to make decisions and take action.

Bir karar verme ve harekete geçme yeteneği.

Zebra olarak üstünüze ağır çekimle gelen aslana gülümseme ve ondan kaçma kararını verebiliyorsanız o zaman iradeniz var demektir. Tüh… Hiç bir şey yapmadı ve aslan onu yedi diyorsanız. O zaman zebra için “iradesini kullanamadı” diyebiliriz. Bu, onun iradesinin olmadığı anlamına gelmez. Biz de bazen trafikte dona kalırız. Yüksek olasılık otobanlarda ölen hayvanlara da bu oluyordur. Ya hızdan dolayı çarpılıyorlardır ya da o an dona kalıp iradelerini ortaya koyamıyorlardır.

Hayvanlarda Beyin Var Mı?

Bu soruyu cevaplamaya bile değmez fakat bugüne kadar bir beyni olmadığı söylenen canlı sayısı kaideyi bozmayacak kadar azdır. İnsansız hava aracı vardır da beyinsiz hayvan yoktur.

Hayvanlar Nasıl Düşünür? İnsanlar Ne Görür?

Dün kutuplarda bir çakalın nasıl avlandığını izledim. Kıyıdaki yumurtaları kapmaya çalışıyor. Kuşlar saldırıp onu kovalıyor. Yamaçtakilere saldırıyor. Kuşlar hemen uçuveriyor. Sonra aynı kuşlar gibi yapıp kayalıkların arasına gömülüyor. Kuşlar aynı yere geri gelip konduğunda birden kedi gibi havaya sıçrayarak ağzıyla kuşu yakalıyor. Sonra aşağı inip yavrularına yediriyor.

Bu, bir hayvanın düşünürken insanların ne gördüğü sorusunun cevabıdır. İnsan, nasıl düşünüyorsa çakal da yani hayvan da aynı şekilde düşünüyor. İnsan da balık avlarken aynı çakal gibi hareket eder. En son doğru yöntemi bulur ve balığı yakalar.

Yani hayvanlar da insanlar gibi “denemeye yanılma” şeklinde düşünür diyebiliriz. Mühendisler doktorlar öğretmenler kısaca toplumda her kim varsa çoğunlukla bu şekilde düşünür. Bu tabi ki ekonomik bir yol değildir. Rusya bile bir çok deneme yanılmadan sonra Avrupa’ya gönderdiği doğal gazı kıstığını açıkladı ve böylece sazı eline almış oldu. Sonuçta aklın (zekâ) yolu bir… Yüksek olasılık tüm canlılar aynı şekilde düşünür.

Kedilerin Bilinci Var Mı?

Bilinci daha önce açıkladım. O açıklamaya göre yüksek olasılık bilinci en çok yerinde olan varlık kedilerdir. Kediler, canlıların en üstün minik yaratığı olabilir. Dünyada seyre dalınca kediler kadar bilinçli varlıklar göremezsiniz. İnsan bile bu bilinç seviyesinde hareket edemez.

Kadın onun önüne set kurduğu için duvarda yan yan yürüyebilen, arkası dönükken kendisine doğru gelen bir nesneyi saliseler içinde fark edip doğru davranışta bulunabilen, gece gündüz fark etmez her zaman tetikte olabilen başka bir canlı yoktur. Kaleciler insan üstü bir davranış gösterdiğinde “kedi gibi” ile başlayan cümleler kullanırız. Bir insan bir kuşa yaklaşamazken o minicik boyu ile bir kuşu havada yakalayabilir.

Bunun için müthiş özellikler gerekir ve bu özelliklerin hepsi beslenme zincirinin tepesinde olan kedilerde var. Leonarda da Vinci (Leonardo da Vinsi) kedilerin mühiş yaratıklar olduğunu söyler. Sanırım sadece güzel görünüşü ve yumuşak tüyleri için bunu söylemiyordur. Her yönünü kastediyordur. Onlardan biri de sahip olduğu bilinçtir.

Hayvanlarda Ahlak Var Mı?

Ahlak, kendisini dinden alır. Bir toplumun ahlakından bahsedildiğinde genelde dini öğretiler kastedilir. Öyle ki Hukuk bile yaptırımlarının çoğunu dinden alır. Hayvanlarda ahlak var mı bilinmez fakat şöyle bir söz var. Yaratılanı sev yaratandan ötürü… Eğer yaratan bize bir ahlak veriyorsa yüksek olasılık onlara da bizim anlayamayacağımız bir ahlak bahşetmiş olabilir. Örneğin kediler birbirinin kulaklarını bir ısırıkta koparabilir ama kendi aralarında oynarken bunu yapmazlar.

Yalancıktan kemirir gibi yaparlar. Bunu parmaklarımıza da yaparlar. İsterlerse o iğne dişlerini derimize saplayabilirler ama yapmazlar. Bu da onlar da bir ahlakın varlığına işaret olabilir. Yine de onlar yabancı bir toplum ve onların dillerini anlayamayan biz, soyut bir güçle oluşan ahlakı hayli hayli fark edemeyebiliriz.

Hayvanlar Ölülerini Gömer Mi?

Kediler bokunu gömerken, ölüsünü gömmez. İnsanlar da bokunu gömmezken ölülerini gömer. Yirmi dakika yürüyüp yüzeceğimiz yarım adaya vardığımızda -sırf tuvalet yok diye- insanların kuytu bir köşede dışkılarını yapıp öylece bıraktığına tanık oldum.

Hem kimi kime anlatıyorum ki? Bu kelimeleri okuyan sanki hayvanlardır 🙂 neyse… Buna karşılık tek başına dolaşan tüm hayvanlar kendi işinin patronu oldukları için dışkılarını gömer. Hayvan ve insanda birbirine zıt bu davranışın sebebi sadece farklı türler olmalarıyla açıklanabilir.

Ot yiyenler kakasını gömmezken aynı inek gibi oraya buraya bırakır. Ot yiyenleri yiyen hayvanlarsa adeta yediklerini (zebra, ceylan vs) gömer.

Ölünün ardından görülen davranışlardaysa insan ve hayvanın bazı davranışlarının aynı olduğu görülür. İnsan, birini kaybettikten sonra bir süre onun başından ayrılmaz. Türlü sesler çıkarır. Aynısını yunuslar dahil tüm hayvanlar yapar. Bir gün eve döndüğümde bir şirketin patronuna şoförlük eden biri arabasını yıkıyordu.

Bu dikkatsiz ve duygu yoksunluğu çeken adamın arabasının sağ arka tekerleğinin altında ezilmiş bir iki haftalık ölü bir kedi ve onun başından ayrılmayan aynı yaştaki kardeşi vardı. Kardeşine bir kaç cm uzaktan bakarken acı acı sesler çıkarıyor ve sürekli ona bakıp başında bekliyordu.

Aynı insan gibi geri gelmesini bekliyordu sanki! Bilim insanlarının araştırmalarına göre hayvan ve insandaki bu davranış örüntüsü tıpatıp aynıdır. Bunun üstüne fillerin ölülerini gömdüğünü gözlemlemişlerdir. Bizim gibi çukur açıp içine koymak şeklinde olmasa da etrafta buldukları yeşillik, çamur gibi şeylerle üstünü örtmüşlerdir. Tek başına dolaşan (kedi, aslan, ayı) ya da sürü halinde (zebra, at, insan) yaşayan iki farklı toplum olarak ikiye ayrılıyorsa eğer canlılar. Yüksek olasılık fillere benzeyen davranışlar gösteren başka benzer hayvanlar da vardır.

Hayvanlar Allah’a İnanır Mı?

Yaratan onları yarattığına göre bizim anlayamayacağımız şekilde ona biat ediyor olabilirler. Fakat şöyle bir söz var: “Din ve paranın kimde olduğu belli olmaz.” Bu hayvanlar için de geçerli olabilir.

Hayvanların Neye İhtiyacı Vardır?

Eğer Maslow, haklıysa ki öyle görünüyor, insanların yaşamaya dair gereksinimleri karşılanınca sosyal bazı davranışlara yöneldiklerini söyler. Eğer temel ihtiyaçları karşılanmıyorsa bu davranışlara yönelmiyorlar. Hayvanlar için de bu geçerli olabilir fakat bu davranışları anlamlandırmakta zorluk çekmekteyiz. Çünkü hayvanlar temel ihtiyaçlarının karşılanmasının dışında neredeyse sadece oyun oynamak gibi sosyal ihtiyaçlara yönelmek dışında farklı bir harekette bulunmuyorlar gibi. Dolayısıyla hayvanların sadece temel ihtiyaçlara ve canları sıkılınca oyun oynamaya ihtiyaçları vardır, denebilir.

Maymunda Akıl Var Mı?

Araştırmanın adını hatırlamıyorum ama bu konuda yapılmış boylamsal (uzun yıllara dayanan) bir araştırma var. Kısaca “maymundan mı geldik” araştırmasıdır bu. Araştırma için bağımlı ve bağımsız değişken yani insan ve maymun yavruları kullanılmış.

İnsan yavrusunu söylemeye gerek yok, siz ne yaparsanız onu yapar. Sigara içerseniz o da içer. Küfrederseniz. O da küfürcü biri olur. İnsanlara saygı gösterirseniz. O da eder. Sizin kopyanız olur. Bu, maymunda da böyle mi diye araştırmışlar ve sonuçta durumun öyle olmadığını görmüşler.

Doğumdan altıncı yaşa kadar bir maymun, aynı bir çocuk gibi yetiştirilmiş, zamanı gelince okuma yazma öğretilmeye çalışılmış fakat maymun istendik davranışları yerine getirememiştir. Okuma yazmak öğrenmek bir yana insana dair tek bir kelime bile öğrenememiştir.

Hık demiş dibine düşmüş diye bir sözümüz var. Buna göre atalarımız maymunsa onlar gibi davranıyor olmamız gerek fakat onlar gibi davranmadığımız herkesçe malum. Bazılarımızın diğerini aşağılamak için kullandığı sözler hariç hayvanlara hiç benzemeyiz. Maymunaysa hiç! Dolayısıyla maymunda aynı insan gibi birinden diğerine aktarılan bir “akıl” bulunmadığı çok rahat söylenebilir.

Hayvanlar Ahirette Ne Olacak?

Buna Diyanetin cevap vermesi daha iyi olacaktır.

Hayvanlarda Güler Mi?

Bir gün salona girdim. Kedinin ayağının kırıldığını öğrendim. Sonra yüzüne dikkat kesildim. İhanete uğramış ve çevresine bu şekilde bakan bir insan düşünün. Sanki her bir yanağına bir kilo bağlanmış gibi düşük bir yüz ve kısık gözler, buruşmuş kaş ortası görürsünüz.

Kedi de çevresine bu şekilde bir aşağılanmışlık ve nefretle bakıyordu. Bu bakış insanda sadece en yakını tarafından ihanete uğramış bir kişinin yüzüne yapışır. Kedinin de yüzünde bu vardı. Hayatımda ilk kez öyle bir bakış görmüştüm. Onu elime alıp ters çevirdiğimde acıdan dolayı hırladı. Fakat bana saldırmak için yapmıyordu bu hareketi, canı acıyordu.

Onu koltuk altıma sırt üstü yatırıp kafasını omzuma yaslatınca gevşedi ve nefesini rahatlar bir şekilde boşalttı. Hafif inleme sesi çıkardı. Yüzündeki o nefret bakışı kaybolmuştu.

Eğer bir hayvanın yüzü, içinde bulunduğu durumdan dolayı böyle değişiyorsa anlamadığım bir şekilde hayvanların güldüğünü de söyleyebiliriz. Belki gülmek için yüzlerini değil de kuyruklarını kullanıyorlardır. Bilemeyiz.

Hayvanlarda Şuur Var Mı?

Şuur, bilinçle eş kullanılır. Yukarıdaki acı hikayede olduğu gibi ayağı kırılan bir kedinin şuurunun ne kadar yerinde olduğunu gördünüz.

O kediye ne mi oldu? Doların fırlamasından önce bin küsür liraya ayağına iki platin takıldı. Başka bir şehire gönderildi. Çok çok mutlu olduğu bir ortamda kangala, köpeklere kafa tuttu. Bir kaç ay sonra da şirin mi şirin dört bebeği oldu!

Araçlar Ve Uygulamalar Duyguları Aldı Mı?

İnsanlığın Amacı Ne Olmalıdır?

Sınırların Olmadığı Bir Dünya Mümkün Mü?

TED

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı